Fakat ayrı bir barış anlaşması Soğuk Savaşı kızıştırabileceğinden Khruschev buna karşı çıktı. | Open Subtitles | ولكن خروشوف جادل بأن معاهدة سلام منفصلة ستزيد من حدة الحرب الباردة |
Ve Atina'da oğlum Alexander, aramızda imzalanmak üzere bir barış anlaşması düzenleyecek. | Open Subtitles | -وهناك فى اثينا -ستكون بيننا معاهدة سلام يوقع عليها ولدى الكساندر |
Hem her iki topluluk, hem de Lykan'larla sarsılmaz bir barış anlaşması. | Open Subtitles | كلتا العألتان و معاهدة سلام مع "الليكنز" |
Sırf nalet bir barış anlaşması yüzünden canımı bağışlamasını istemiyorum! | Open Subtitles | لا أريد له أن يبقيني حيا بسبب اتفاقية سلام لعينة |
Sırf nalet bir barış anlaşması yüzünden canımı bağışlamasını istemiyorum! | Open Subtitles | لا أريد له أن يبقيني حيا بسبب اتفاقية سلام لعينة |
İslam Cumhuriyetiyle geniş kapsamlı bir barış anlaşması gerçekleştirmek onunla yıllar önce konuştuğumuz bir şeydi. | Open Subtitles | إنجاز اتفاقية سلام شاملة مع الجمهورية الاسلامية كان أمراً تكلمنا أنا وهو حوله قبل سنين عدة |
Herkes çok yakında bir barış anlaşması olacagına inanıyordu. | Open Subtitles | اعتقد الجميع بوشوك معاهدة سلام. |
ADC ile ayrı bir barış anlaşması fikri genel olarak, ADC'ni sabit anlaşmalarla yasal olarak bağlayarak politik manada diğer ülkelerle bağlantı kurma niyetinde olan Ulbricht tarafından öne sürülmekteydi. | Open Subtitles | فيرنر إبرلاين مترجم أولبريشت فكرة وجود معاهدة سلام منفصلة مع ألمانيا الشرقية، كانت أساسًا بإقتراح من أولبريشت الذي أراد إلزام "ج أ د" بمعاهدات ثابتة وربطها سياسيًا بالدول الأخرى |
İmparator Alexander'ın emri ve Tanrı'nın inayetiyle Fransa İmparatoruyla bir barış anlaşması imzalandığı duyurulmuştur bundan böyle yiğit müttefikimiz olacaklardır. | Open Subtitles | بأمر الإمبراطور (ألكساندر) وبفضل الله، أُعلن أنه أبرمت معاهدة سلام مع إمبراطور فرنسا، الذي سيكون الآن حليفنا الشجاع. |