Yazmak muhtemelen ruh bozukluğunun bir belirtisi. Ödül almak gibi... | Open Subtitles | الكتابة على الأرجح هي من أعراض هوسه، مثل أخذ تذكار. |
Şey, görünüşe bakılırsa pencereden gizlice kaçmam nükseden hastalığınızın bir belirtisi. | Open Subtitles | إذا بدأ الأمر و كأنني أحاول التسلل من النافذه فهو من أعراض أوهامكم العميقه |
Depresyonun bir belirtisi de geçmişteki üzücü olaylara takılı kalmaktır. Bu da kişinin yaşadığı zamana dikkatini vermemesine sebep olur. Böylelikle de kısa süreli anıların saklanması zorlaşır. | TED | كما أن الخوض في الأحداث المؤلمة في الماضي، وهو عرض آخر من أعراض الاكتئاب، يصعب علينا الالتفات إلى حاضرنا، الأمر الذي يؤثر على قدرتنا على تخزين الذكريات على المدى القصير. |
Geçmişime bakarak, bu benim sorunumun bir belirtisi olabilir. | Open Subtitles | بعد تفكيرٍ، قد يكون أحد أعراض علّتي. |
- Hastalığın bir belirtisi de halüsinasyon. | Open Subtitles | الهلوسة هي أحد أعراض العدوى |
Hiç adet görmemiş olması bana da uyuşturucu bağımlılığının bir belirtisi gibi geldi. | Open Subtitles | لم تطمث من قبل تبدو لي من أعراض الإدمان |
- Bu virüsün bir belirtisi değil. - Ama karaciğer iflası öyle. | Open Subtitles | وهي ليست من أعراض الفيروس - ولكن فشل الكبد - |
siz bu sesten korkuyorsunuz çünkü onu hastalığınızın bir belirtisi olarak kabul ediyorsunuz. | Open Subtitles | لأنك تدركين أنه من أعراض مرضك |