Oh, bir buçuk saattir saç kurutucunun içinde. umarım biri ölmemiştir. | Open Subtitles | ساعة ونصف فى مجفف الشعر اتمنى الا يكون احدا قد مات |
Son bir buçuk saattir doğru duyduysam bana söylediğin tek şey her şeyi bırakıp paranın peşinden gitmem. | Open Subtitles | ساعة ونصف إن كنت أسمعك بشكل صحيح هو ايقاف كل شيء وأذهب خلف المال |
Malcolm bir buçuk saattir hiç durmadan şikayet edip duruyorsun | Open Subtitles | مالكوم لقد مضت ساعة ونصف وانت تتشكّى دون توقف |
bir buçuk saattir sana içki ısmarlıyorum. | Open Subtitles | أجلس هنا معك منذ ساعة ونصف أشتري لك المشروب |
Hiçbir şey anlamadım. bir buçuk saattir yerinden kımıldamadı. | Open Subtitles | لا أفهم ، لم يتحرّك من مكانه منذ ساعة ونصف |
Ben de bir buçuk saattir bu tulumun içindeyim. | Open Subtitles | لقد ارتديت هذا الجنز الصدري لمدة ساعة ونصف |
Artık değil. Dostum, yaklaşık bir buçuk saattir bekliyoruz. Tamam, yetti artık. | Open Subtitles | ليس بعد الآن يارجل إننا ننتظر هنا منذ ساعة ونصف ولازلنا |
bir buçuk saattir Dedikoducu Kız'a bakmadı. | Open Subtitles | لم ترى غوسيب غيرل منذ ساعة ونصف |
bir buçuk saattir falan bacağını okşuyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أعصر ساقك لما يقارب ساعة ونصف |
bir buçuk saattir buradayız! Tam bir buçuk... | Open Subtitles | كنَّا هنا منذ ساعة ونصف ساعة و |
bir buçuk saattir ayakta. Seni sordu. | Open Subtitles | كانت مُستيقظة منذ ساعة ونصف وسألت عنك |
bir buçuk saattir kayıp. | Open Subtitles | مفقود منذ ساعة ونصف |
bir buçuk saattir içeri girmek için bekliyor. | Open Subtitles | أنه ينتظر منذ ساعة ونصف ليدخل |
Bir, bir buçuk saattir. | Open Subtitles | ساعة، ساعة ونصف. |
bir buçuk saattir buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا منذ ساعة ونصف. |
- bir buçuk saattir bekliyoruz. | Open Subtitles | إننا ننتظر منذ ساعة ونصف |
Direktör'le bir buçuk saattir konuşuyorum. | Open Subtitles | امضيت ساعة ونصف مع المدير |
- Bir ya da bir buçuk saattir. | Open Subtitles | ساعة, ساعة ونصف. |
- bir buçuk saattir havadayız. | Open Subtitles | تممنا في الهواء ساعة ونصف |
bir buçuk saattir durmadı. | Open Subtitles | هو لم يتوقف منذ ساعة ونصف |