Küçük bir gözlük için bu çok iri bir burun. | Open Subtitles | ان هذا انف كبير جدا على مثل هذه النظارة الصغيرة . |
Ciddi olamazsın. O, insanların güvendiği bir burun. | Open Subtitles | لابد انك تمزح فهذا انف تثق الناس به |
Muhtemelen yalnızca basit bir burun kanaması. Oraya yapışan şeyler ne öyle? | Open Subtitles | من المحتمل انه نزف انف فقط - مالذي متعلق هناك؟ |
Bir çift göz, bir burun, bir ağız ama bir özellik daha vardır ama hiçbir belirgin işlevi yoktur. | Open Subtitles | عينان وأنف وفم، ولكن يوجد ملمح آخر بدون غاية واضحة. |
- George 30 yıldır iletişim eksikliğinizi bir burun kırığına ve alkole geri dönüşe bağlayamazsın. | Open Subtitles | لاتستطيع أن تلوم ثلاثين سنة من عدم التواصل انكسار في الانف و ادمان الكحول |
# Şuna bak, babası ona yeni bir burun yaptırmadan kimse ile çıkamaz # | Open Subtitles | * فتاة, إنها لن تحصل على موعد حتى يشتري لها أبيها أنفاً جديداً * |
Bu küçük bir burun ve bilye bayağı büyük. | Open Subtitles | انه انف صغير ، ورخامة كبيرة |
İkincisi ise, bu bir burun. | Open Subtitles | ثانيا , هذة انف |
Kırık bir burun. Çok az dişler. | Open Subtitles | انف مكسور عدد قليل من الاسنان |
Polisin "sevgili kavgası" diye adlandırdığı bir olay sonucu acil servise gelirler ve dövülmüş bir kadın görürüm, benim gördüğüm kırılmış bir burun, kırılmış bilek ve şişmiş gözler. | TED | حيث كن يأتين الى غرفة الطوارئ وبهم اثار ما تسميه الشرطة " شجار العاشق " حينها كنت ارى امرأة قد تعرضت للضرب و كنت ارى انف مكسور و رسغ محطم و عينان متورمتان . |
Küçük sevimli bir burun... | Open Subtitles | انف لطيف |
Küçük bir burun, çiller ve sevinçli bir surat. | Open Subtitles | وأنف صغير ونَمَش وغُرّة. |
İki orgazm ve kanayan bir burun mu? | Open Subtitles | انفعالين شهوانيين وأنف ينزف |
Ve kırık bir burun, kesinlikle motive eder. | Open Subtitles | و كسر في الانف بالتأكيد دافع قوى |
Burada bir şey yok! Ne bir parmak, ne bir burun, hiçbir şey! | Open Subtitles | لا إصبعاً ولا أنفاً لا شيء |
Çok da harika bir burun değildi nasıl olsa. | Open Subtitles | لم يكن أنفاً جميلاً بأيّ حال |