"bir confessor'" - Traduction Turc en Arabe

    • مؤمنه
        
    • مُعترفة
        
    Hiç kimsenin bir İlk Düzen Büyücüsünün bile bir Confessor'e işleyecek derecede güçlü büyüsü yoktur. Open Subtitles أحد. ولا حتي ساحر من المرتبه الاولي يمتلك القوه السحريه الكافيه لكي يفعل شيء ضد مؤمنه.
    Etrafta bir Confessor varken asla güvende olamayacağımı biliyordum. Open Subtitles مع وجود مؤمنه بالجوار، عرفت اني لن اكون بمأمن.
    En çok ihtiyaç duyduğumuz anda yeni bir Confessor doğacak. Open Subtitles مؤمنه جديده ستولد في الوقت الذي نحتاجها فيه بشده.
    Onsuz daha iyi bir liderim. Daha iyi kararlar veriyorum. Daha iyi bir Confessor'ım. Open Subtitles من دونها أنا قائدة أفضل ،حاكمة أفضل ، مُؤمنة مُعترفة أفضل.
    Bir Mord'Sith'i öldürtmek için intikam almak isteyen bir Confessor'den daha iyi kim gönderilirdi ki? Open Subtitles أيّ قاتل أفضل من مؤمنة مُعترفة ، تسعى لنيل ثأرها ليتم إرسالها وراء "مورد-سيث" لقتلها.
    Aptal, genç bir Confessor kendi oğlunun öldürülmesine katlanamadı ve onu gizlice büyüttü. Open Subtitles ذات مره ,مؤمنه صغيرة حمقاء لم تستطع ان تدع إبنها يُقتل، لذا ربته في سريه.
    Başka bir Confessor bulup bizsiz devam etmelisin. Open Subtitles يجب ان تجد مؤمنه اخري تابع مسيرتك بدوننا.
    Fakat tanıdığım bir Confessor, buradan bir kaç gün uzaklıktaki bir köye sığındı. Open Subtitles هناك مؤمنه اعرفها اتخذت مستعمرة للاستقرار بها .علي بعد يومين من هنا
    Richard, bir Confessor'e asla yalan söylememelisin. Open Subtitles .ريتشارد"، لا ينبغي أن تكذب إلى مؤمنه أبداً"
    Doğu Marwen'de bir Confessor görmeyeli çok uzun zaman olmuştu. Open Subtitles لقد مضي زمن طويل منذ ان كان لدينا مؤمنه في "مارون" الشرقيه.
    Erkek olduğunu biliyorlar ve görünüşe göre Rahl, erkek bir Confessor ele geçirmeyi çok istiyor. Open Subtitles انهم يعرفون انه ولد. و يبدوا ان "رال" يرغب بشده في الحصول علي ذكر مؤمنه.
    Bin yıl önce Kieran ile Vivian, bir Arayıcı ile bir Confessor'ün yapabilecekleri en kötü şeyi yaptılar. Open Subtitles منذ الف سنه مضت "كارين" و "فيفيان" فعلوا اسوء شيء يمكن لباحث و مؤمنه ان يفعلاه.
    Normal bir adam, Confessoründen kurtulunca hiçbir şey olmamışçasına eski hayatına döner fakat bir Arayıcı ile bir Confessor arasında özel bir bağ vardır. Open Subtitles اي انسان طبيعي تحرر من سيطرة مؤمنه كان سيعود لحياته السابقة كأن شيئاً لم يحدث. لكن الباحث و المؤمنه كانت بينهم رابطه خاصه.
    bir Confessor'e yalan söyleyemezsin, Niles. Open Subtitles لا يمكنك الكذب علي مؤمنه, "نايلز".
    Erkek bir Confessor'ü asla kabul etmezler. Open Subtitles لن يأخذوا ذكر مؤمنه ابداً.
    Ama Vivian bir Confessor'dü. Open Subtitles لكن "فيفيان" كانت مؤمنه.
    Ben bir Confessor bile değilim. Open Subtitles فأنا لستُ مؤمنة مُعترفة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus