Ama ben daha iyi bir dünya için savaşmaya hazırım. | Open Subtitles | لكن أنا عن نفسي مستعد للقتال من أجل عالم أفضل |
Daha barışçıl bir dünya için hayatlarını tehlikeye atmaya hazır kadınlar ve adamlarım için buradayım. | TED | وسوف أدافع عن الرجال والنساء الذين يضعون حياتهم على المحك من أجل عالم أقل عنف من أجلنا جميعاً |
Daha yeşil bir portfolyo çareni elden çıkaramazsın, daha yeşil bir dünya için. | TED | يمكنكم الاستثمار في حقيبة مالية صديقة للبيئة، وليس من أجل عالم أكثر احترامًا للبيئة. |
Bunların farklı bir dünya için plan yapmaya kendimizi yetkili hissettiğimiz zaman neler yapılabileceği konusunda ilham verici örnekler olduklarını düşünüyorum. | TED | هذه امثلة حية عن ماذا بوسعنا ان نفعل عندما نشعر بأننا مخولين للتخطيط لعالم سيكون مختلفًا. |
Bu sorunun cevabı, sanırım önceden de başka konuşmalarda duyduğunuz bir cevap, yine de tekrar söyleyebilirim: Beyinlerimiz daha değişik bir dünya için evrimleşti, şimdi içinde yaşadığımızdan çok daha değişik. | TED | الإجابة على هذا السؤال، أعتقد، هي إجابة سمعتموها بالفعل في بعض الأحاديث، وأجرؤ على القول أنكم ستسمعوها مجدداً: تحديداً، أن أدمغتنا نشأت لعالم مختلف جداً عن العالم الذي نعيش فيه حالياً. |
Serbest girişim kusursuz değil, daha iyi bir dünya için gerekli herşey de değil. Elbette biliyorum. | TED | أعرف أن المؤسسات الحرة ليست مثالية، أعلم أن المؤسسات الحرة ليست كل ما نحتاجه لبناء عالم أفضل. |
Daha iyi bir dünya için savaştığımızı düşünüyorduk. | Open Subtitles | لقد كنت اظن اننا حاربنا من أجل عالم أفضل |
Barış ile birleşmiş bir dünya için bazı fedakârlık verilmek zorundaydı. | Open Subtitles | من أجل عالم متّحد ومسالم لا بدّ من تضحيات |
Diyorum ki, ait olmadığı bir dünya için kim her şeyini feda eder? | Open Subtitles | ما أحاول قوله هو مَن يتخلّى عن كل شيء من أجل عالم ليس عالمه حتّى؟ |
Diyorum ki, ait olmadığı bir dünya için... kim her şeyini feda eder? | Open Subtitles | ما أحاول قوله هو مَن يتخلّى عن كل شيء من أجل عالم ليس عالمه حتّى؟ |
Dava'dakiler, daha iyi bir dünya için savaşan tek insanlar. | Open Subtitles | لا يناضل من أجل عالم أفضل . سوى المنتمين إلى القضية |
Artık gençlerin daha barış dolu bir dünya için şiirleriyle, resimleriyle, edebiyatlarıyla, müzikleriyle, sporlarıyla harekete geçmenin bir başlangıç noktası olduğuna dair konuşurken ne hissettiklerini biliyorum. | TED | أنا واضح جدا حول ما يشعر به الشباب عندما تحدثهم عن هذه الفكرة بوجود نقطة انطلاق لأعمالهم من أجل عالم أكثر سلما من خلال شعرهم ,فنهم, أدبهم موسيقاهم , رياضتهم , أيا كانت تكن |
NT: Yaptığım her şey insanlık adınaydı. Zengin kesimin hiddetinden aşağılanmayacak fakir kesime , zekanın, bilimin ve sanatın ürünlerinin topluma hayatın daha güzelleştirilmesi adına hizmet ettiği bir dünya için. | TED | نيكولا تيسلا: كل ما قمت به، قمت به من أجل الإنسانية، من أجل عالم لا يتعرض فيه الفقراء للذل بسبب عنف الأغنياء، عالم تكون فيه منتجات الفكر والعلم والفن في خدمة المجتمع من أجل تحسين و إصلاح الحياة. |
Yeni bir dünya için savaşalım. | Open Subtitles | لنحارب من أجل عالم جديد ٍ. |
Daha iyi bir dünya için savaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أقاتل من أجل عالم أفضل |
Sevgili Zeyna, her zaman daha iyi bir dünya için savaşırdın. | Open Subtitles | عزيزتي (زينا) أنتِ كنتِ دوماً تقاتلين من أجل عالم أفضل |
İkisinin de Quaker olan kocaları daha iyi bir dünya için savaşırken son isyanda öldürüldü. | Open Subtitles | الكويكرز) على حد سواء, أزواجهن) قتلُت في أخر تمرد الكل يقاتل من أجل عالم أفضل |
Topluluklara değer veren birisi olarak, eğlencenin bizi soyutlamayıp bizi birbirimize bağlayacağı bir dünya için heyecanlıyım. | TED | كشخص يهتم بالمجتمعات، أنا متحمس لعالم حيثما تربطنا التسلية بعضنا بدلا من أن تعزلنا عن بعضنا. |
Ormanın içindeki yüksek nem, çürüme üzerine inşa edilmiş tuhaf bir dünya için ideal koşulları da yaratır. | Open Subtitles | داخل الغابةِ، الرطوبة العالية تهيئ الظروف المثاليه لعالم غريب حيث تبنى الحياة على الانحلال |
Kütüphaneler olarak, bu fikirler bizim için çok önemli çünkü daha iyi bir dünya için sahip oldukları gücün farkındayız. | TED | وهذه المثل العليا مهمة فعلًا بالنسبة لنا كالمكتبات، لأننا نعلم القوة التي لديها لبناء عالم أفضل. |