"bir daha asla" - Traduction Turc en Arabe

• مرة اخرى
• مرة أخرى أبداً
• مجدداً أبداً
• مرة أخري
• ثانية أبداً
• ثانيةً أبداً
• أبداً مرة أخرى
• مُجدداً
• يحدث مرة أخرى مطلقاً
• مره اخرى
• مرة أخرى مطلقا
• مرةً أخرى
• مجددًا قطّ
• إياك أن
• أبداً بعد

bir daha asla yapmayacağıma göre sen de bir daha vakladığımı duymayacaksın.
فبما انني لن اقوم بهذا الأمر مرة اخرى فلن تضطري لسماعي وكوكتي

Çocuklarını bir daha asla tekrar kollarının arasına alamayacağı gerçeğiyle yüzleşiyor.
لقد فهمت حقيقة انها لن تحمل اطفالها على يدها مرة اخرى

Evet, fakat korkarım bir daha asla işe yaramayacak, Al.
نعم، ولكن أنا خائف من ألا يعمل مرة أخرى أبداً

Ona bir daha asla dokunamayacaksın... elini asla tutamayacaksın.
إنك لن تقوم بمسها مجدداً أبداً لن تحملها

Beni bir daha asla aldatmayacağına dair söz vermiştin hayatım.
لكنك وعدت , أنك لن تخونني مرة أخري , ياحبّيبي

Seni bir daha asla göremeyeceğimi düşündüm, sen hayatımın dışındaydın.
ظننت بأني لن أراك ثانية أبداً وأنك خارج حياتي للأبد

bir daha asla benzer bir telefon konuşması yapmak istemiyorum.
لا أُريدُ أن أقوم بمثل هذا الاتصال ثانيةً أبداً

"Benim yanımdayken bu söz ve bağlantıdan bir daha asla bahsedilmeyecek!"
هذه الكلمة وهذا الإتّصال لا يُذكر أبداً مرة أخرى فى وجودى

St. Petersburg'a bir daha asla gelmeyeceğine söz vermeni istiyorum.
أريدك أن تعدني بأنك لن تعود إلى سانت بطرسبرغ مُجدداً

bir daha asla. Yalnız, özgür ve paramla.
لن يحدث مرة أخرى مطلقاً لوحدي،حرّة،بمالِي.

Sonra ofisimden siktir git ve bir daha asla bana oğlumdan bahsetme.
و بعدها اخرجي من مكتبي ولا تذكري ابني لي مره اخرى قط

Peki, gideceğim ama bunu bir daha asla yapmayacağına söz verirsen.
حسنا ، سوف اذهب ان وعدتني ان لاتفعلي ذلك مرة اخرى

Eğer tekrar gelmek zorunda kalırsam bir daha asla yürüyemezsin.
اذا كان علبك ان تعود لن تمشي مرة اخرى أبداً.

- Beni bir daha asla görmeyeceksin. - Anneni görmeye gidiyoruz.
ـ لن تراني مرة اخرى ـ أنتِ سوف تأتين لرؤية والدتكِ

Söz veriyorum ki eğer bunu atlatırsam, bir daha asla evden çıkmayacağım.
أعد بانني لو نجوت من هذا لن أغادر المنزل مرة أخرى أبداً

Nişanlımın bir daha asla ona kanmayacağına emin ol yeter.
تأكدي فحسب ألا تقع خطيبتي في غرامه مرة أخرى أبداً

Aramızda ne olduysa berbat bir hataydı. bir daha asla olmayacak.
ماحدث بيننا كان غلطة فادحة ذلك لن يحدث مجدداً أبداً.

O şeyi üzerinde tutmaya devam edersen, bir daha asla kendin olamayacaksın.
إن بقيتي على ذلك الشيء مدة طويلة لن تعودي لسجيتك مرة أخري

Ne ayıp bana ki, iki kez. Ama bir daha asla.
أنا خجل لأن أقول لك أن ذلك قد حدث مرتين لكن ذلك لم يحدث ثانية أبداً

Sana söz veriyorum, bir daha asla sana ne yapman gerektiğini söylemeyeceğim.
أعدك، أنني لن أخبرك ماذا تفعل، ثانيةً أبداً.

Böylece seni bir daha asla ama asla görmek zorunda kalmam!
حتى لا يكمننى رؤيتك أبداً مرة أخرى أبداً

bir daha asla bu işi tekrar yapmamak üzere tüm umutlarından vazgeçmiş olacaksın.
فإنك لن تحصل على أي فرصة كنت تحلم بالتواجد في هذا العمل مُجدداً.

Sen bir yalancı ve düzenbazsın! Seni bir daha asla görmek istemiyorum!
أنت a كذاب ومُنتحل، وأنا لن يحدث مرة أخرى مطلقاً أُريدُ رُؤيتك.

Suçlu bulundu. bir daha asla ceza sisteminde çalışamayacak.
و وجد مذنبا ولم يعمل مره اخرى فى النظام الجزائى

Ama ilk yumruktan sonra, "bir daha asla" dedim.
لكن بعد الضربة الأولى قلت .. لن أفعل هذا مرة أخرى مطلقا

Tamam, öncelikle bana elektrodları getir. İkincisi, bir daha asla "tadam" deme.
أولاً، احضري تلك الصفائح المعدنية ثانياً، إياكِ أن تقولي تاداه مرةً أخرى

Öldüğünü düşündüğümüz gün saç boyasını çıkardın, telefon rehberini sildin ve bir daha asla başkasının yardımına güvenmeyeceğine karar verdin.
ليلة ظننا أنّه مات بدأت تصبغين شعرك، واعتزلت عدستيك اللّاصقتين وقررت ألّا تعتمدي على مساعدة أيّ أحد مجددًا قطّ.

Senin için çok endişelendim. Bunu bir daha asla yapma!
لقد قلقت كثيراً عليك، إياك أن تكرر هذا مرة أخرى

bir daha asla beni öpmeye kalkışma küstah sersem!
لا تُقرب شفتيك منى أبداً بعد الآن منى ايها الغبى المتغطرس