Önce alttaki suya ulaşmak için buzda bir delik açmaları gerekiyor. | Open Subtitles | أولا هم يجب أن يحفروا فتحة في الثلج للوصول الى الماء. |
Metcalf kıçıyla yerdeki bir delik arasındaki farkı bile ayırt edemez. | Open Subtitles | في رأيي، ان الدّكتور ميتكالف لا يَعْرفُ طيزة مِنْ فتحة في الأرضِ. |
Şayet o domuza herhangi bir cazibeli işmarda bulunursan hiç terddüt etmeden o güzel kafanda sikimi sokacak kadar bir delik açarım. | Open Subtitles | أنت تعطي أن الخنزير كثيرا كما دافع مغر، انا ذاهب لتفجير حفرة في رأسك كبيرة بما يكفي ل الجمجمة اللعنة عليك في |
Altı ayda, tuzlu su o ekranda bir delik açacaktır. | Open Subtitles | ست أشهر كأقصى تقدير، الماء المالح سيثقب فجوة في الشاشة |
Bu deli şey, Aggie'yi öldürdü, kafasında bir delik açtı. | Open Subtitles | هذا الشئ المجنون قتل ، أجى صنع ثقباً فى رأسها |
Kafamda bir delik açıp kanamayı durdurmak istiyorlar. | Open Subtitles | لذا, سيقومون بأجراء فتحة في رأسي من اجل سحب الدماء |
Bu duvardaki bir delik değil dostum, bu Kaykaykız. | Open Subtitles | هذه ليست فتحة في الجدار يا رجل. هذه رولر جيرل. |
Küçük bir hava tabancasıyla omurgana bir delik açıyorlar. | Open Subtitles | .إنها مجرد فتحة في عمودك الفقري ببندقية مائية صغيرة |
Alevler resmen damda bir delik açmış ama yayılmamış,.. | Open Subtitles | النار بشكل عملي احرقت فتحة في السقف لكنها معزولة في هذه البقعة |
Ocağın arkasında duvarda bir delik buldum ve para içindeydi. | Open Subtitles | وجدتُ حفرة في الحائط وراء الفرن وكان المال في الداخل |
Tanım konmuş, ilaçlarım verllmiş ve göz ardı edilmiştim ve bu zamana kadar sesler tarafından o kadar işkence görmüştüm ki onları kafamdan atmak için kafamda bir delik açma teşebbüsünde bulundum. | TED | تم تشخيصي، تخديري و إهمالي، وكنت الآن معذبة بشدة من قبل الأصوات لدرجة أني حاولت أن حفر حفرة في رأسي لإخراجها. |
bir delik Var Dünyada Kocaman Kara Bir Çukur Gibi | Open Subtitles | هناك فجوة في العالم تبدو و كأنها حفرة عميقة عظيمة |
bir delik Var Dünyada Kocaman Kara Bir Çukur Gibi | Open Subtitles | هناك فجوة في العالم تبدو و كأنها حفرة عميقة عظيمة |
Bu başarı, Einstein'ın eski fiziksel savunmasında bir delik açmıştı. | Open Subtitles | فجر نجاحها ثقباً ضخماً في دفاع أينشتاين عن الفيزياء القديمة |
Şimdiden uyarayım, oldukça büyük bir delik. | Open Subtitles | نعم , حسناً , فقط لأحذرك إنها حفرة كبيرة جداً |
Ama ısrar edersen, kafana bir delik açmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | ولكن اذا كنت تصر انا سوف أضع ثقب في رأسك |
Katı olduğundan, sadece bir delik olduğundan ve bunun normal bir kola şişesi olduğundan emin ol. | TED | تأكدي من صلابتها، هنالك ثقب واحد فهي زجاجة مياه غازية عادية |
Ve kafasında bir delik açarak basıncı azaltmak istedi. | Open Subtitles | وحاولت تخفيف الضغط من خلال ثقب حفرة في رأسها |
Bu kapının altına bir delik açsak? Kilit dilinin olduğu yere. | Open Subtitles | ماذا إن فجرنا فتحه في قاع هذا الباب بالقرب من وجود المزلاج؟ |
Önce kazıkla bir delik. | Open Subtitles | أولاً يُدق الجليد بإزميل ،يدوي لصنع فتحة |
Önce şu tellerde bir delik açacağız. | Open Subtitles | أولا لابد أن نصنع ثغرة في السلك الشائك بواسطة البانجلوور |
bir delik görebilmesi için oğlumun hayatını tehlikeye atmamı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقترح أن أغامر بحياة إبني لكي يذهب ويشاهد حفرة فى الأرض؟ |
Bu kadar büyük bir delik açarak çok zahmete girmiş. | Open Subtitles | شخص ما وقع في مشاكل كثيره ليحفر حفره بهذا العمق |
Bize resmin yerini söyle yoksa kafanda koca bir delik açılır. | Open Subtitles | أخبرنا بمكان اللوحة والا ستحظي بثقب كبير في رأسك |
Ardından dalış için güzel bir delik açılmış oluyor. | Open Subtitles | وعندئذ تصنع هذه الحفرة الجميلة النظيفة للغوص من خلالها |