Ve sen büyük bir detayı bilerek atlayıp, işin içinden sıyrıldın gibi geldi. | Open Subtitles | وتركتي عمدا أهم حدث خاص |
Ve sen büyük bir detayı bilerek atlayıp, işin içinden sıyrıldın gibi geldi. | Open Subtitles | وتركتي عمدا أهم حدث خاص |
Evet. Ama... küçük bir detayı kaçırdım. | Open Subtitles | نعم ومع ذلك واحدة من التفاصيل الصغيرة يهرب مني |
Herhangi bir detayı değiştirmediklerinden emin olmak için iki kere kontrol ediyorum son kez söylediklerinden beri. | Open Subtitles | أنا نقرا مزدوجا التحقق للتأكد من أنها لم تتغير أي من التفاصيل لأنها حدثنا الزمان الماضي. |
Önemli bir detayı atlıyorsun, süper kahramanların, süper güçleri vardır. | Open Subtitles | أنت تغفلين عن تفصيل مهم. وهي حقيقة أن الأبطال الخارقين لديهم قوى خارقة حقيقية. |
Şimdi, baştan başla ve hiç bir detayı atlama. | Open Subtitles | الآن، ابدأ من البداية ولا تغفل تفصيل واحد |
Evet. Görünüşe göre bu konuda anlaşmamızı yaparken hayati önem taşıyan bir detayı atlamışsın. | Open Subtitles | أجل، بخصوص ذلك، يبدو أنّك أغفلتِ تفصيلًا حاسمًا حين عقدنا اتّفاقنا. |
Ona Condé'yle olan ilişkinin her bir detayı anlatılmış. | Open Subtitles | وقد تكلموا بكثير من التفاصيل عن علاقتكِ بكوندي. |
Kanuni yaptırımda gelecek vaadeden bir kariyerin raydan çıktığının sadece küçük bir detayı. | Open Subtitles | الآن، ذلك فقط هو النوع من التفاصيل الذي يمكن أن يخرجك من وظيفة واعدة في تطبيق القانون |
Cidden, kim böyle bir detayı atlayabilir ki? | Open Subtitles | . انا أعنى جدياً, من يترك ذكر تفصيل مهم كهذا? |
Kitap büyük bir detayı atlamış. | Open Subtitles | الكتاب... . لم يذكر تفصيل مهم للغاية |
Ben bir detayı atladı. | Open Subtitles | هناك تفصيل واحد (بن) أهمل ذكره |
Küçük bir detayı kaçırıyorsun. | Open Subtitles | تنسى تفصيلًا بسيطًا. |