Afrika'nın her yanında böcek ilaçlarına karşı yaygın bir direnç olduğunu da artık biliyoruz. | TED | في جميع أنحاء إفريقيا الآن لدينا مقاومة واسعة النطاق للمبيدات الحشرية. |
Bize karşı olan tüm çabaları engelledik, filonuzu sakatladık, elinizden kurtardığımız gezegenlerde karşılaştığımız bir direnç olduysa da çok azdı. | Open Subtitles | أحبطنَا كُلّ الجُهود ضدّنا شَلَّلنا أسطولُكَ قابلت القليل، إذا كانت هناك أيّ مقاومة على العوالمِ التي حررناها |
Kütleçekimine karşı başka bir direnç yöntemi bulmazlarsa sonuç ölüm olur. | Open Subtitles | والتي تكمن في الحفاظ على مقاومة الجاذبية وإلا فالموت مصيرهم |
Derin bir direnç var, çünkü bu araçları kullanmak bizi bir sistem olmadığımızla yüzleşmemize zorluyor, bizi farklı bir değerler kümesi ile hareket etmemize zorluyor. | TED | هناك مقاومة العميق لأن استخدام هذه الأدوات القوات الأمريكية لمواجهة نحن لسنا نظاما، القوات الأمريكية تتصرف مع مجموعة مختلفة من القيم. |
Ama buna rağmen bir direnç var. | TED | وحتى في ذلك الوقت، هناك مقاومة. |
Herhangi bir direnç en sert şekilde karşılık görecek. | Open Subtitles | أي مقاومة سيتم التعامل معها بقسوة |
Salt bir direnç daire çevresinden geçen akımın miktarı elektrik hareket gücüne doğru orantılı devreye uygun düşen ve endirekt orantılı devrenin toplam... direnç! | Open Subtitles | الكمية الحالية المتدفقة خلال دائرة مقاومة نقية... تتناسب طردياً مع القوة الكهربية... المستعملة فى الدائرة |
Bu, bir direnç deneyi. | Open Subtitles | هذه تجربة مقاومة |
- bir direnç hissediyorum. | Open Subtitles | إنني أتلقى مقاومة |
Bu bir direnç göstergesi değil. | Open Subtitles | ليست سلالة مقاومة |