"bir dost olarak" - Traduction Turc en Arabe

    • كصديق
        
    • بصفتي صديق
        
    • وكصديق
        
    bir dost olarak, bana ödemeye söz verdiğin 40.000 dolar borcun var. Open Subtitles إنك مدين لى بـ 40ألف دولار ولأننى إتخذتك كصديق وصدقت أنك ستردهم
    bir dost olarak size nelere dokunup dokunamayacağınızı hatırlatmam gerekiyor! Open Subtitles كصديق يجب أن أذكّرك هناك أشياء يمكنك فعلها وأشياء لا
    bir dost olarak mı geleceksin yoksa beyaz bir askerin derdi hakkında konuşmaya mı geleceksin? Open Subtitles هل ستاتي كصديق او تاتي كي تتكلم ما يريده الرجل الابيض ؟
    Senden bir erkek ve eski bir dost olarak karımı benden aldığın için af dilemeni istiyorum. Open Subtitles اطلب منك الان كرجل و كصديق قديم أن تطلب غفراني
    Bunu bir dost olarak söylüyorum. Open Subtitles أقول هذا بصفتي صديق.
    Kulağı delik bir dost olarak senin görüşün önemli. Open Subtitles لكن كصديق . وبجديُة أنت تعرف ما يجري في الشارع
    Rodney, sana bir dost olarak söylüyorum, çok ciddi şüphelerim var. Open Subtitles رودنى، أحاول أن أفهمك كصديق أن شكوكا جدية تساورنى.
    Bak bunu bir dost olarak söylüyorum, yemin ederim, sadece bir dost tavsiyesi, belki gidip yardım alman gerekiyordur. Open Subtitles اسمعي، أقول هذا كصديق وأقسم أني أقوله كصديق ربما يجب أن تبحثي عن بعض المساعدة
    bir dost olarak mı yoksa bir adli psikolog olarak mı soruyorsun? Yaşadığın onca şeyden sonra, yeniden alışmak gerçekten zor olmalı. Open Subtitles أتسألني كصديق أو بصفتك طبيب نفساني ؟ نعم , بعد الذي مررت به
    Buraya bir dost olarak geldiğini söyledi. Doğru mu bu? Open Subtitles قال انك اتيت كصديق هل هذا صحيح ؟
    Jelly, dinle. bir dost olarak senden birşey isteyeceğim. Open Subtitles جيللي اريدك ان تسديني معروفا كصديق
    O kadar çabuk dönerdim ki. Danny iyi bir dost olarak onunla ilgileniyor. Open Subtitles وجود داني بجانبها كصديق سيساعدها أكثر
    Şikâyetlerinizi dinlemek için bir dost olarak burada bulunuyor. Open Subtitles إنه هنا كصديق و حتى يستمع إلى شكاويكم.
    Ben onu bir dost olarak değil, bir düşman olarak tedavi edeceğim. Open Subtitles سَأُعالجُه ليس كصديق ولكن كخصمه
    - Sizinle bir dost olarak konuşmalıyım. - Dostlar için vaktim yok. Open Subtitles اريد ان اتحدث اليك كصديق ليس لدي وقت للأصدقاء -
    Sana bir dost olarak güvendiğini pek sanmam. Open Subtitles لذلك لست واثقا تمام بانه ائتمنك كصديق
    - bir dost olarak mı soruyorsun yoksa resmi olarak mı? Open Subtitles هل تطلب مني ذلك كصديق أو لرد الدين؟
    Ve senin de bunu bir dost olarak önerdiğini sandım. Open Subtitles و إعتقدت بأنك عرضت المساعدة كصديق
    Artık Daniel'ı bir dost olarak görüyorum. Open Subtitles مما كنت عليه للعديد من السنوات الآن أعتبر (دانيل) كصديق
    Onu her zaman... kendini işine adamış bir arkeolog, kibar ve cömert bir adam ve gerçek bir dost olarak hatırlayacağız. Open Subtitles سأتذكره دائماً كعالم أثار جليل رجلاًرحيموكريم.. وكصديق حقيقي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus