"bir duvarı" - Traduction Turc en Arabe

    • جدار
        
    • بجدار
        
    Elinizde onu çevreleyecek bir duvarı olmayan bir sıvınız varsa ve ona basınç uygularsanız, o zaman sadece bir su birikintiniz olur. TED اذا كان لديك سائل بدون جدار يحيط به وتواصل ضغطه, يكون لديك عجينة.
    Bazı işçilerin Paris'te kiremit bir duvarı kırdıklarını ve şarapların burada gizlendiğini görünüşe bakıldığında burasının Thomas Jefferson'ın mülkü olduğu ortaya çıktı. TED بعض العمال في باريس أحدثوا ثقبا في جدار والذي تصادف أنه مخبأ لنبيذ وعلى ما يبدو أنه مملوك لتوماس جيفرسون.
    Yok. Ama bir duvarı eksilmek üzere. Open Subtitles لا , لكنني محتجزة في مكان ذو جدار واحد على الأقل
    Belki de o çubuğa o yüzden ihtiyaç duydu bir duvarı falan kırmak için. Open Subtitles ربّما لهذا السبب إحتاج لذلك القضيب المعدني، لإنتزاع جدار أو ما شابه.
    bir duvarı asla küçümsememelisin. Open Subtitles لا يجب ألا تستهين بجدار
    bir duvarı asla küçümsememelisin. Open Subtitles لا يجب ألا تستهين بجدار
    Buna rağmen, sonunda, bir duvarı değiştirmek gerçekten çok zordur. TED ولكن مع ذلك, في النهاية , من الصعب جدا تغيير جدار .
    Ve Amerika'nın en fakir bölgesinden gelen çocuklarım gerçek hayattan öğrenim araçlarıyla bir bilgisayar tarafından tasarlanan 21 kat uzunluğundaki yeşil bir duvarı düzenleyen ilk kişiler oldular -- eğer ziyaret edecekseniz John Hancock binasının tepesinde duruyor. TED وأطفالي، من أفقر مقاطعة انتخابية في أمريكا، صرنا أول من ركب جدار أخضر، مصمما بالحاسوب، مع أدوات تعلم حيّة، بطول 21 طابقا -- إذا كنت ستزوره إنه على سطح بناية جون هانكوك.
    Biz mutlu olduk. Fakat, Amerika'nın en fakir bölgelerinde gelen çocukların 9 metreye 4 buçuk metre bir duvarı tasarlayıp, ekip onu New York şehrinin kalbine kurdukları zamanı göstereceğim. Bu gerçek bir "evet, mümkün" anı. TED لكن هذا، أعرضه لكم، عندما كان طلاب أفقر مقاطعة انتخابية أمريكية يستطيعون بناء جدار بأبعاد 30 قدما و15قدما، تصميمه وزرعه وتركيبه في قلب مدينة نيويورك، هذه لحظة "نعم يمكنك ذلك!"
    Sadece bir duvarı mı? Open Subtitles جدار واحد فقط ؟
    Rami'nin de böyle bir duvarı vardı. Open Subtitles رامي لديه جدار مثل هذا
    bir duvarı yıkmak ne kadar zor olabilir ki? Open Subtitles أعني ما مدي صعوبة هدم جدار ؟
    Parrish onun bodrumdaki bir duvarı yararak çıktığını söylememiş miydi? Open Subtitles ألم يقل (باريش) أنه حطم جدار بدروم بقبضته؟
    Sadece devasa bir duvarı büküyorum şurada. Open Subtitles فقط أتحكم بجدار عملاق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus