Bir eşya gibi davranıp, cevap vermesini bekleyemezsin. | Open Subtitles | لاتعاملها مثل شي جماد وتتوقع الاستجابة منها |
Bir eşya mıyım? | Open Subtitles | هل أنا جماد ؟ |
Bir eşya mıyım? | Open Subtitles | هل أنا جماد ؟ |
Ebeveynleri bazen sabunu çok değerli Bir eşya olarak görüyor ve onu dolapta saklıyor. | TED | أبواه يعتقدون في بعض الأحيان أنه سلعة نفيسة، لذلك سوف يحفظونه في خزانة. |
Angelika ve onun gibi çocuklar, binlerce kilometre uzaktaki yetişkinlerin zevki için internet ortamına taşınan Bir eşya olmayacak. | TED | وأنجليكا وأولئك مثلها لن يكونوا بعد الآن كأنهم سلعة جلبت للإنترنت كمتعة للبالغين على بعد آلاف الأميال. |
Oldukça değerli Bir eşya olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | أنا سأقول أن هذه سلعة قيمة وجميله |
Benim kızım iş için kullanılacak Bir eşya değil. | Open Subtitles | أنت ! ابنتي ليست سلعة لإستخدامها في مفاوضات العمل |
Artık Bir eşya değildim. | TED | لم أعد مجرد سلعة. |
Sıradan Bir eşya değilim ben. | Open Subtitles | حسناً، ليس كأنّي سلعة |
Rani ticari Bir eşya. | Open Subtitles | من راني سلعة |
Nadia, değerli Bir eşya. | Open Subtitles | -ناديا) سلعة نفيسة) |