Bu kişi kendini orta sınıf bir ev hanımı olarak tanımladı. | TED | الشخصية الأولى صُنفَت على أنها ربة منزل من الطبقة الوسطى. |
Kötü bir şey yapmış olan orta halli bir ev hanımı. | Open Subtitles | بداية موفقة إنها ربة منزل من الطبقة المتوسطة إقترفت أمراً سيئاً، أمراً تشعر بذنبٍ كبير حياله |
Böylece her şeyinle ilgilenen bir ev hanımı olabilirdi. | Open Subtitles | أو قل لها بأنه لا يهمك لو أصبحت ربة منزل |
Los Angeles'ta bir yıldız değil, Daphne'de lanet bir ev hanımı. | Open Subtitles | هي لَيست نجمة في لوس أنجليس لقد كانت ربّة بيت في دافني |
Orada burada zaman öldürmeye bakan, uçarı bir ev hanımı olsam neyse. | Open Subtitles | وكأنني ربّة منزل طائشة تبحث عن طريقة لقتل الوقت فحسب. |
Arabasını park ederken, sadık bir ev hanımı. | Open Subtitles | عندما توقف السيارة تصبح ربة المنزل المثيرة |
Vermontlu 30 yıllık bir ev hanımı nasıl burada yakalandı? | Open Subtitles | كيف تم اعتقالها هنا؟ بينما ظلت ربة منزل لثلاثين عام في فيرمونت |
Tamam. Mimi'nin banliyöde yaşayan minibüse binip veli toplantılarına giden bir ev hanımı olmayacağını sen daha iyi bilirsin. | Open Subtitles | حسنا , تعرف أكثر من غيرك أن ميمي لم تكن لتصبح ربة منزل في حي ما |
Sharon Solarz. Vermontlu bir ev hanımı. İnanabiliyor musun? | Open Subtitles | شارون سولارز, ربة منزل في فيرمونت , أتصدقين ذلك؟ |
Babası elektrikçiydi. Annesiyse bir ev hanımı. | Open Subtitles | والده كان كهربائيًا والدته كانت ربة منزل |
Bu işleri bıkkın bir ev hanımı olduğumdan değil seni yeniden kazanmak için yapıyorum. | Open Subtitles | أنا لاأفعل ذلك لأنني ربة منزل ضجرة أنا أقاتل لإستعادتك |
Halıya yulaf ezmesi döküldü diye dırdır eden bir ev hanımı değilim. | Open Subtitles | لست ربة منزل تتذمر من تنظيف الشوفان من السجاد. |
Nefes kesen bir bilgisizliğe ve güçlü bir spor antipatisine rağmen, acemi bir ev hanımı yetkin bir emektarı yenmişti, fantazi futbolunun temelde sadece şans gerektirdiğini kesin olarak kanıtlayarak. | Open Subtitles | الحقيقة أنه على الرغم من جهلها التام. و كرهها للعبة كرة القدم. قمات مبتدئة، ربة منزل من هزيمة محارب قديم. |
Basit, işsiz bir ev hanımı olmadığı fikrini ona ben aşıladım. | Open Subtitles | أعطيتها الثقة لتظن أنها أكثر من مجرد ربة منزل |
Basit bir ev hanımı olduğun için sana çok yüklenmeyeceğim. | Open Subtitles | سأحاول التساهل معكِ بما أنكِ مجرد ربة منزل |
Dolunay ışığı altında Ortabatılı bir ev hanımı canavarlığa doğru korkunç bir dönüşüme uğramıştı. | Open Subtitles | تحت ضوء قمر مكتمل مرت ربة منزل من الغرب الأوسط بتحول مثير للذعر والمتحوشة أصبحت الفريسة |
Kulagina, Leningrad'da yaşayan bir ev hanımı ve büyükanne. | Open Subtitles | . كولاجينا فقط مجرد ربة منزل وجدّة |
Bende, onun sadece bir ev hanımı olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | و الآن لقد أخبرتك لقد كانت مجرد ربّة بيت |
İyi bir ev hanımı olup çamaşır kurutuyorum. | Open Subtitles | لقد كنت ربّة بيت رائِعة وكنتُ أقوم بالغسيل |
Benim için asla bir ev hanımı olmamıştın tatlım. | Open Subtitles | حسناً ، أنتِ لن تكوني ربّة منزل فقط بالنسبة ليّ ، عزيزتي |