"bir evi var" - Traduction Turc en Arabe

    • لديها منزل
        
    • لديه منزل
        
    • لديهم منزل
        
    • و البيت الذي يملكه
        
    • لديه بيت
        
    Böbreğin yeni bir evi var. Böbrek nakledildi, bitti, git şimdi. Open Subtitles الكلية أصبح لديها منزل جديد بالفعل لذا، قضي الأمر، ارحل بعيداً
    Onunda Chestnut Hill'de, ...eskiden oturduğumuz eve yakın bir evi var. Open Subtitles لديها منزل في تشيستنت هيل كان قريبا لمكان سكننا جميعا
    Orada bahçeli, küçük bir evi var ve şehirde duvar kağıdı sattığı güzel bir işi. Open Subtitles لديها منزل صغير بحديقة ازهار , ووظيفة جيدة فى المدينة, تبيع ورق الحائط.
    İnsanlar burada mutlu. Güvendeler. Herkesin bir evi var ve kimse artıklarla beslenmiyor. Open Subtitles القوم هنا سعداء وآمنون، كل شخص هنا لديه منزل ولا يتناول الفضلات..
    Artık bir evi var ve daha fazlasına ihtiyacı olmadığını düşünüyor. Open Subtitles لديه منزل الان , و هو يعتقد بأنه . لا يحتاج اكثر من هذا
    Kordonda bir evi var. Giysi işinde. Open Subtitles كان لديهم منزل على ارض مستوية كان والدها يعمل فى مجال الاقمشة
    Okyanus orada büyük bir evi var bize para ve koruma öneriyor ve Venezuela'nın, çok sıkı iade-i suçlu yasaları var. Open Subtitles لديها منزل كبير على الشاطئ و تعرض علينا المال و الحماية و فنزويلا لديها قوانين صارمة في تسليم المجرمين
    Blue Ridge'te dört yatak odalı muhteşem bir evi var. Open Subtitles لديها منزل ذات 4 غرف نوم مذهلة في "بلو ريدج".
    O ve Anna. Anna'nın teyzesinin orada bir evi var. Open Subtitles هي وآنا عمّة أنا لديها منزل هناك
    Eğer Bayan Schlegel fakirse ve bir ev istemişse ama bir evi var. Open Subtitles إذا الآنسة (شليغل) كانت فقيرة، إنأرادتمنزل.. لكنها لديها منزل.
    Ailemin orada bir evi var. Open Subtitles عائلتي لديها منزل هناك.
    Sloan'ın zaten iyi bir evi var değil mi? Open Subtitles لمَ؟ أليس لديها منزل رائع؟
    Westport'ta yaşıyor. Burada da büyük bir evi var. Open Subtitles هو يعيش في ويست برتي و لديه منزل كبير هنا
    Efendim, Onun Pune da 80 milyona değerinde bir evi var. Open Subtitles سيدى , لديه منزل قرب بيون يساوى 80 مليونا
    Kumsalın hemen yukarısında bir evi var. Open Subtitles لديه منزل على الشاطئ مباشرة.
    Kumsalda bir evi var. Open Subtitles لديه منزل على الشاطئ مباشرة.
    Babamın taşrada bir evi var. Bir villa. Open Subtitles ابي لديه منزل فى الريف فيلا
    Mütevazi bir evi var. Hibrit kullanıyor. Open Subtitles لديه منزل متواضع
    Arkadaşlarıyla birlikte silah dolu bir evi var. Open Subtitles هو ورجاله لديهم منزل مليء بالأسلحة أي نوع تريد؟
    Ailesinin Harbor'da her yıl anlattığı bir evi var. Open Subtitles " أبواه كان لديهم منزل على الشاطيء في " ساج هاربور كان يقول أنه يمتليء عن آخره بالفتيات مُرتديات البيكيني في كل صيف
    Çok büyük bir evi var. Hizmetçisi, aşçısı var. Open Subtitles و البيت الذي يملكه هو الأكثر ..
    Dağın tepesinde ufak bir evi var. Yangın var mı diye bakıyor. Open Subtitles لديه بيت صغير على قمة جبل و يراقب الغابة خوفاً من الحرائق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus