"bir fırsatın var" - Traduction Turc en Arabe

• لديك فرصة
• الفرصةِ

- En zayıf anında, tek bir fırsatın var.
بالطبع في أدنى لحظة لديك فرصة ما تلك الفرصة؟

Hayatını ve kariyerini geri kazanmak ve itibarına büyük ölçüde gölge düşüren bu davalardan saygınlığını kurtarmak adına çok büyük bir fırsatın var.
لديك فرصة حقيقية لاستعادة حياتك، حياتك المهنية لتستعيد سمعتك في نفس القضية التي جلبت لك ازعاج شديد

İlerlemek için bir fırsatın var ama bugün bana gösterdiğin tek şey ne biliyor musun?
انت حقا لديك فرصة في الذهاب بعيدا لكن اتعلم ماهو الشيء الوحيد الذي اظهرته لي اليوم ؟

Tekrar sokaklara çıkmak için bir fırsatın var.
لديك فرصة جيدة للسير بالمنطقة بحريّة مجددًا

Bak, Amy'yi biraz olsun tanıman için harika bir fırsatın var.
- هذه والمثاليةِ الفرصةِ لمعْرِفة مراهنِ أيمي.

Senin Tony'yi tanımak için öyle bir fırsatın var.
عِنْدَكَ تلك الفرصةِ لتتعرف على توني.

Bu işleri düzeltmek için bir fırsatın var, insanları ölümden kurtarmak için ve sen bundan sıyrılmaya mı uğraşıyorsun?
لديك فرصة هنا لتصحيح الأمور بأن تنقذ رجالاً من الموت وتنسحب من هذا؟

Unutacak bunu, söz veriyorum. Ne kadar harika biri olduğunu ona göstermek için eline mükemmel bir fırsatın var.
الآن لديك فرصة لتريهم كم أنت رائع

Danny ile bir fırsatın var. Benim, Billy ile fırsatım hiç olmadı.
لديك فرصة مع "داني" لم أحظَ بها قط مع "بيلي"

Doğru olanı yapmak için küçük ama fark yaratacak bir fırsatın var.
لديك فرصة أخيرة لفعل ما هو صحيح

Senin bu şeyi kazanmak için bir fırsatın var.
لديك فرصة للفوز بهذه الإنتخابات.

bir fırsatın var şu anda dedektif.
لديك فرصة أيها المحقق

Burada bir fırsatın var, Kieran.
لديك فرصة هنا يا (كيران).