Bir fahişeye 300 dolar bayıldıktan sonra, çenesini kapalı tutmasını beklersin. | Open Subtitles | تدفع 300 دولار لعاهرة وتتوقع منها أن تخرس |
Tamam! Git penisini Bir fahişeye yalat. Umrumda değil! | Open Subtitles | حسنا , اذهب لعاهرة تمص قضيبك , سترى ان كان يهمني |
Sadece tek ele sahte tırnak takılmaz, tamam mı? Aynı çılgın Bir fahişeye benzemişsin. | Open Subtitles | لا يمكنكِ إرتداء اظافر علي يد واحدة فقط فأنتِ تبدين كعاهرة مجنونة |
Şöyle bir bakıyorum da Bir fahişeye benzemişsiniz. | Open Subtitles | اتعرفي , الان عندما نظرت اليه تبدين كعاهرة |
Büyücüler için Bir fahişeye benziyorsun | Open Subtitles | تبدين مثل عاهرة للسحرة |
Ölü Bir fahişeye dönmüşüm! | Open Subtitles | إنّي أبدو مثل عاهرة ميّتة! |
Demek küçük kızkardeşimi arazide iş bitiren Bir fahişeye çevirdin, ha? | Open Subtitles | لقد حولت اختي الصغرى إلى عاهرة تجري عليها التجارب |
O muhteşem bir metrese sahipti ve bir de çirkin Bir fahişeye mi gidiyordu? | Open Subtitles | كان لديه عشيقة رائعة و يذهب إلى عاهرة قبيحة؟ |
İnternet sitesine göre ikinci kadın 13 ay önce kaybolan Danimarkalı Bir fahişeye ait. | Open Subtitles | وفقاً للموقع الإلكتروني فإن الجثة الثانية على الجسر كانت لعاهرة دنماركية |
Evet, sonra bir seferinde de Leonard ile Howard'ı Las Vegas'a götürmüştük ve Bir fahişeye Yahudi olduğunu söylemesi ve bizimkinin bamyasıyla ilgilenmesi için para vermiştik. | Open Subtitles | ودفعنا لعاهرة كي تتظاهر أنها يهودية وأنها أرادت مخلله اليهودي الصغير |
Yani Bir fahişeye ihtiyacın var ki bu da seni pezevenk yapar. | Open Subtitles | إذاً أنت تحتاج لعاهرة.. وهذا يجعلك قوّاد |
Bir fahişeye sevişme teklif ettiğim için tutuklandım, o da polis çıktı. | Open Subtitles | لقد تم إعتقالي لإغوائي لعاهرة إتضح أنها شرطية. |
"Bir fahişeye seni sevmesi için ödeme yapamazsın." derdi. | Open Subtitles | "وكان يقول "لا يُمكنك أن تدفع لعاهرة لتُحبك |
Şunu da eklemek isterim ki pişman olmuş Bir fahişeye karşı böyle bir davayı kazanabilirsin. | Open Subtitles | إنها قديسة ومن المفيد أن تكوني قديسة لتكسب قضية مبنية على إدعاءاتكِ المجردة دون أن تظهري أمام الناس كعاهرة ندمت على ما فعلت، ولكن نالت ما استحقت |
Olgunlaşmamış Bir fahişeye benziyorsun adamım! | Open Subtitles | ! أنت تبدو كعاهرة لم تبلغ السن القانوني يا رجل |
Güzel Bir fahişeye benziyorsun. | Open Subtitles | أنت جميل نوعا ما كعاهرة |
İmzalamamamın tek nedeni... senin hoppa Kuzeyli Bir fahişeye dönüşmüş olman... ve şimdi seni defetmekten başka yapabileceğim bir şey yok! | Open Subtitles | أنك تحولت إلى عاهرة مستهترة. وليس لدي الآن ما هو أفضل من التبول عليك. |
Ona ne olduğunu sana söyleyeyim. - Küçük Bir fahişeye dönüştü. | Open Subtitles | سأخبركِ مالذي حدث لها لقد تحولت إلى عاهرة |
Bunu Bir fahişeye göndermek istiyorum. | Open Subtitles | تلك رؤوس الكلاب نعم , انا أود أن أرسل هذا إلى عاهرة |