| Lütfen, en azından Bir fotoğrafını gösterene kadar hayır deme. | Open Subtitles | رجاءاً لا ترفض قبل أن أريكَ صورة له على الاقل |
| En azından Bir fotoğrafını bulduk. İzini sürmemizde yardımcı olacaktır. | Open Subtitles | من الجيد أننا حصلنا على صورة له لذا ستساعدنا في البحث عنه |
| En azından içkiliyken araba kullandığına dair Bir fotoğrafını çekmedi. | Open Subtitles | حسناً.. على الأقل هو لم يحصل على صورة لك وأنت تقود مخموراً |
| Debbie, bana Carl'ın ordu üniforması giyerken Bir fotoğrafını gösterdi. | Open Subtitles | لذا ديبى أرتنى صورة ل (كارل) بملابس التجنيد |
| Sakıncası yoksa evimdeki albümüme koymak için Bir fotoğrafını alabilir miyim? | Open Subtitles | هل تعتقدين ان بامكاني الحصول على صورة لاجل البومي في المنزل؟ |
| Sana Bir fotoğrafını yolladım. Yuvarlak içindeki odaya bak. | Open Subtitles | أرسلتُ لك للتو صورة أنظر الغرفة المُحاطة؟ |
| Daha sonra sen bir yaşındayken yalnız çekilmiş Bir fotoğrafını yolladı. | Open Subtitles | ومن ثم قامت بإرسال صورة لكِ وحدك عندما بلغتِ عاماً واحداً. |
| Bir fotoğrafını çekersin diye düşünüyorum. | Open Subtitles | فكرتُ بأنه ربما يمكنُك أن تجلب إليّ صورةً له |
| Ben de telefonumdan onun Bir fotoğrafını senin bilgisayarına indirdim. | Open Subtitles | لذا، قمتُ بتحميل صورةٍ لها من هاتفي إلى كمبيوترك المحمول |
| Onun Bir fotoğrafını arıyoruz. | Open Subtitles | سنقوم بالبحث عن صورة له |
| Anlaşmanın bir parçası da bana her sene senin Bir fotoğrafını yollamalarıydı böylece iyi olduğunu görebilecektim. | Open Subtitles | كجزء من الصفقة كانوا دائما ما يرسلون إلي صور لك كل عام لذا حتى أتمكن من أن أرى انك بخير |
| Kimlik için cesedini aradım ve küçük oğlu ve gülen karısıyla beraber çekilmiş Bir fotoğrafını buldum. | Open Subtitles | فتشت جثته بحثاً عن هوية ووجدت صورة له مع صبي صغير وزوجته ضاحكةً |
| Onu değil. Bir fotoğrafını. Evimizdeki bir duvarda. | Open Subtitles | لم أره هو، بل صورة له معلّقة على حائط في منزلنا. |
| Yıllık için Greg'in Bir fotoğrafını gönderdin mi? | Open Subtitles | هل أرسلت صورة له للكتاب السنوي ؟ |
| Keşke şu an Bir fotoğrafını çekip 10 yaşındaki halime yollayabilsem. | Open Subtitles | أتمنى لو كان بإمكاني أخذ صورة لك الان و إرسالها لنفسي عندما كنت في العاشره |
| Keşke şu an Bir fotoğrafını çekip 10 yaşındaki halime yollayabilsem. | Open Subtitles | أتمنى لو كان بإمكاني أخذ صورة لك الان و إرسالها لنفسي عندما كنت في العاشره |
| Sen farkında olmadan çekilmiş Bir fotoğrafını gördüğün oldu mu hiç? | Open Subtitles | هل سبق لك أن رأيت صورة لك إلتُقطت دون أن تدري أنك تُصور؟ |
| - Diane'nın Bir fotoğrafını arıyorum. Çok güzel. | Open Subtitles | -أبحث عن صورة ل(ديانا) إنها جميلة . |
| Çocuklara göstermek için Bir fotoğrafını alabilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا الحصول على صورة لنريها للصغيرين؟ |
| Tüm noktalarda arama için Bir fotoğrafını alın. | Open Subtitles | احصل على صورة له، وأصدر أمراً بإعتقاله، من فضلك. حسناً. |
| Az önce senin 1985 yılında çekilmiş Bir fotoğrafını gördük. | Open Subtitles | -لقد رأينا للتو صورة لك في 1985. -لم يكن ذلك أنا. |
| Eğer bana Bir fotoğrafını verirsen onu oraya yapıştırırım. | Open Subtitles | إن اعطيتنى صورة لكِ سأضعها لك هنا |
| Bebekliğinden kalma öz annesiyle beraber Bir fotoğrafını buldum, ve... | Open Subtitles | وجدت صورةً له عندما كان طفلاً ...مع امه الحقيقه ، و |
| Bir fotoğrafını çekip, sana nasıl olduğunu göstermek isterdim bildiğin yakıyorsun çünkü. | Open Subtitles | أرغب بإلتقاط صورةٍ لك لأُريك كم تبدو جميلاً الآن لأنك رائع |
| Ellis Grey'in Harper Avery Ödülünü kazandığı ilk yıl çekilmiş Bir fotoğrafını arıyorum. | Open Subtitles | د(ويبر)، أبحث عن صورة لـ(أليس غراي) مع جائزة "هاربر إيفري" الأولى لها. |
| Anlaşmanın bir parçası da bana her sene senin Bir fotoğrafını yollamalarıydı böylece iyi olduğunu görebilecektim. | Open Subtitles | كجزء من الصفقة كانوا دائما ما يرسلون إلي صور لك كل عام لذا حتى أتمكن من أن أرى انك بخير |