"bir fransız" - Traduction Turc en Arabe

    • فرنسية
        
    • الفرنسي
        
    • رجل فرنسي
        
    • فرنسي في
        
    • الفرنسيين
        
    • الفرنسيات
        
    • وفرنسي
        
    • مكان فرنسي
        
    • قبلي ضفدع
        
    • فرنسى
        
    • فرنسيا
        
    • فرنسيٌ
        
    • فرنسيّ
        
    İşte kontrol edebilirsiniz, kısayım ve Fransızım. Biraz ağır bir Fransız aksanım var ve bu biraz daha belirginleşecek. TED إذن هكذا هو الأمر: يمكنكم الملاحظة، أنا قصيرة، أنا فرنسية، أملك لهجة فرنسية قوية، وهي ستكون واضحة خلال لحظات.
    Tüm bildiklerim kitaplardan geliyordu ve Fransız Devlet Tiyatrosu'ndaki harika bir Fransız aktris hakkında bir kitabı yeni bitirmiştim. Open Subtitles كل معرفتى جاءت من الكتب و كنت قد انتهيت لتوى من قصة عن ممثلة فرنسية لامعة من الكوميدى فرانسيز
    Onda, bir Arabî'nin dolambaçlı zarefeti, bir Etiyopyalı'nın ateşi, bir Fransız'ın korkmuş samimiyeti, bir Hintli'nin yüksek zanaatı, bir Yemenli'nin utangaçlığı ve bir Çinli'nin dar dehlizi vardı. Open Subtitles كانت تمتلك الجمال العربي المتعالي و الرغبة الإفريقية و الذوق الفرنسي العالي و الفن الهندي الراقي و الخجل اليمني
    Özür dilerim, bir Fransız diplomatı görmeliyim. Open Subtitles آسفة يا سـيدتي، لكن يجـب أن أرى الدبلوماسي الفرنسي
    Soğuk, kasvetli ve bir Fransız kolayca tünel vasıtasıyla erişebiliyor. Open Subtitles باردة وقاتمة ويسهل دخولها بواسطة رجل فرنسي من خلال نفق
    Viyana'da bir Fransız okuluna devam edecektim. Babam vize işlerini halletti. Open Subtitles ارسلوا بي الى مدرسة فرنسية في فيينا ابي احضر لي التأشيرة
    İlk başarı hikâyelerinden biri olarak, önde gelen bir Fransız ağırlama şirketi olan Accor 180.000 çalışanın tümü için ücret farkını 2020 yılı itibariyle ortadan kaldırmaya söz verdi. TED خلال عدد من القصص الناجحة، التزمت شركة صحية فرنسية بارزة، بالقضاء على فجوة الأجور لكل موظفيها 180000 بحلول عام 2020.
    bir Fransız firmasının anlattığı bir hikâye hariç: Küçük bir kız ve onu 4 günlüğüne ziyarete gelen dev bir fil ile ilgili bir destan. TED عدا قصة روتها فرقة فرنسية: قصة ملحمية عن فتاة صغيرة، وفيل عملاق يأتون للزيارة لمدة أربع أيام.
    Gençliğimde, İspanya'da tatilimi geçirirken bir Fransız kızına aşık olmuştum. Open Subtitles عندما كنت يافعًا ذهبت في إجازة إلى إسبانيا عشقت فتاة فرنسية
    Savaşı Hudson Körfezindeki bir Fransız esir gemisinde geçirmektense son adama kadar savaşmayı tercih edeceklerdir. Cevabınızı aldınız, sayın Markiz. Open Subtitles يفضلون القتال للنهاية عن قضاء الحرب بسفينة احتجاز فرنسية بميناء هادسون
    Oğlunuz dün bir veli toplantısı yapmış... ve Trenton'daki bir Fransız fırınına... sınıf gezisi düzenlemeyi planlıyormuş. Open Subtitles و لقد قام إبنكم بعقد إجتماع للأباء أمس و كان يخطط للقيام برحلة ميدانية إلى مصنع الخبز الفرنسي في ترنتون
    Neyse, bir Fransız vardı. Çok zengindi. Open Subtitles على أية حال، كان هناك ذلك الرجل الفرنسي هو كان غني جدا
    Onun önünde bir Fransız askerinin masasına geçmek istemedim. Open Subtitles لم أريد الذهاب الى طاولة الجندي الفرنسي التي أمامه
    Bunun 250 yaşındaki bir Fransız'a dönüşmesiyle ne alakası var? Open Subtitles ما علاقة ذلك بتحوّله إلى رجل فرنسي عمره 250 عامًا؟
    Biz Amerika'da suç işlemiş bir Fransız'ın bizim mahkemelerde yargılanmamasını hoş karşılar mıydık? Open Subtitles مع رجل فرنسي إرتكب جريمة في أمريكا؟ ألا يحاكم في محاكمنا؟
    Yine de Tanrı'ya şükür, Antoinette beyaz bir Fransız'la evleniyor. Open Subtitles مع الاسف اطونيت تزوجت من رجل فرنسي انيق.
    İlk randevumuzda bir Fransız restoranına götürdü. Open Subtitles أخذني لمطعم فرنسي في موعدنا الأول.
    Ummadıkları tek şey ise Avrupa'yı ortak bir Fransız ve Alman nefreti üzerine birleştiriyor olmaları. TED الشيئ الوحيد الذي لم يتوقعوه هو توحيد اوروبا خلال كراهية متوسطة من الفرنسيين والالمان
    Paraşütle atlarsak, bir Fransız kızın samanlığında saklanırız. Open Subtitles لو سقطنا بالمظلات يمكننا الإختباء في حظيرة إحدى الفتيات الفرنسيات
    Bir Hintli, bir Fransız ve papa bir uçağa binmişler. Open Subtitles إذن، هندي وفرنسي ومعهم البابا على متن طائره واحده
    Connecticut'ta herkesin hayran olduğu sessiz sakin bir Fransız restoranı var. Open Subtitles هناك مكان فرنسي هادئ في شارع كونكتيكت، والجميع يتحدث عنه.
    bir Fransız'ı öpünce prense dönüşüyor. Open Subtitles قبلي ضفدع و سيتحول لأمير
    bir Fransız adamla evlenmiş ya - üstelik adam ressam. Open Subtitles حسنا, لقد تزوجت من رجل فرنسى, رسّام ايضا
    Ben küçük bir çocukken, bir Fransız öldürmek için babama söz verdim. Open Subtitles عندما كنت فتى صغير, وعدت والدى لان اقتل رجلا فرنسيا من اجله
    İki buçuk yıldır batı cephesi genelevin dibinde oturan bir Fransız kadar hareketliydi, tam son gece Almanlar iki kilometre ilerliyorlar biz de yanlış tarafa iniyoruz. Open Subtitles لسنتين ونصف والجبهة الغربية لم تتحرك وكأنها فرنسيٌ يعيش بجوار بيت دعارة، والبارحة تقدم الألمان ميلاً واحداً
    Eğer evde olsaydık beni asla bir Fransız filmine götürmezdin. Open Subtitles لن تجبريني أبداً على مشاهدة فيلم فرنسيّ إنْ كنا في المنزل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus