Zamanı öne alıp hareketlendirdiğinizde, hızla ileri hareket eden bir galaksinin görünümü cidden büyüleyici. | TED | وعندما تعيده إلى الأمام على الوقت وتبدأ تحركه، أنه مدهش, إي مجرة ستبدو، حركة سريعة للأمام. |
Bu gerçek bir galaksinin fotoğrafı. Samanyolu galaksimizin buna benzediğini düşünüyoruz. | TED | هذه صورة حقيقية لمجرة نحن نعتقد أن مجرة درب التبانة مثل هذه المجرة |
Koskocaman bir galaksinin sana tapmasını sağlamak evdekilere yazılacak bir şey değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقد أن جعل مجرة كاملة تعبدك.. أمراً يستحق العناء؟ |
Trilyonlarca yıldız içeren ve Samanyolu denen dev bir galaksinin de parçasıyız. | Open Subtitles | فنحن جزء من مجرة ضخمة تدعى درب التبانة تتألف من مئات المليارات من النجوم |
Dahası, bu muazzam kainatın içinde son derece mükemmel sarmal bir galaksinin uzandığını gerçeğini asla göz ardı etmemişimdir. | Open Subtitles | الأكثر من ذلك , لا يمكن أن أنسى حقيقة أنه في ثنايا هذا الكون العملاق تقع مجرة لولبية عاديه تماماً |
Bir gezegenin çok küçük bir parçasıyım, o gezegen bir sistemin parçası, o sistem de bir galaksinin parçası. | Open Subtitles | انا وعاء صغير جداً من كوكب وعاء نظام، وعاء من مجرة |
Bir taraftan bir gemi zap yapabilirler diğer bir galaksinin, al karanlıkta cesur bir hamle. | Open Subtitles | ويمكن انطلق سفينة من واحد جانب من مجرة إلى أخرى، حتى تأخذ طعنة البرية في الظلام. |
Tıpkı Dünya'nın kütle çekiminin havaya fırlatılan bir elmanın yükselmesini yavaşlatması gibi, her bir galaksinin kütle çekiminin diğerlerine etkisi uzayın genişlemesini yavaşlatıyor olmalı. | TED | حيث ، بقدر ما ان الجاذبية تسحب الارض تبطيء صعود تفاحة القيت لأعلى فان سحب الجاذبية لكل مجرة عن الاخرى يجب ان يبطئ التوسع في الفضاء |
Uzun zamandır, göklerin bizim etrafımızda dönmediğini ve bizim oldukça sıradan bir galaksinin bir sarmal kolunda oldukça sıradan bir yıldızın etrafında dönen, oldukça sıradan bir gezegenin sakinleri olduğumuzu biliyoruz. | TED | منذ زمن بعيد، علمنا أن السماوات لا تدور حولنا. وأننا سكان عالم اعتيادي، يدور حول نجمٍ اعتيادي، في مجرة لولبية اعتيادية. |
Stephen Hawking'in mükemmel bir şekilde ifade ettiği gibi, bizler, herhangi bir galaksinin dış çeperinde yer alan herhangi bir yıldızın yörüngesindeki sıradan bir gezegenin yüzeyinde bulunan kimyasal atıklarız sadece. | TED | كما ذاع عن العالم ستيفن هوكنج قوله.. نحن مجرد زبد كميائي على سطح كوكب عادي.. يسبح حول نجم تقليدي.. في أطراف مجرة تقليدية وهلم جرا. |
Çok uzak bir galaksinin uzak bir gezegenindeymişiz gibi hissediyorum. | Open Subtitles | وكأننا تركنا في وسط مجرة بعيدة |
Uzaklardaki bir galaksinin düzensizlik açısı olabilir. | Open Subtitles | أو قد تكون زاوية إضطراب في مجرة بعيدة. |
Çünkü uzaydaki görünmez bir enerjiye ait itici kütleçekim -- şimdilerde ona karanlık enerji diyoruz, ama görebilesiniz diye burada onu beyaz bir pus haline getirdim -- onun bu itici kütleçekimi her bir galaksinin birbirini itmesine sebep olarak, genişlemenin hızlanmasını sağlardı, yavaşlamasını değil. | TED | لأن الجاذبية المنفرة للطاقة غير المرئية في الفضاء الآن ندعوها الطاقة المظلمة ولكنني جعلتها ابيض مدخن هنا حتى تتمكنوا من رؤيتها طاقتها المنفرة ستتسبب في دفع كل مجرة مقابل الاخرى تقود التوسع للتسارع وليس للتباطؤ |