"bir garaj" - Traduction Turc en Arabe

    • مرآب
        
    Tüm ihtiyacım sıcak bir garaj ve soğuk bir pizza. Open Subtitles قتلت صبارا كل ما احتاج له مرآب دافئ وبيتزا باردة
    Çok güzel bir mahallenin çirkin ördek yavrusunu bulduk; tek katlı bir garaj, karşılayabildiğimiz tek şey. TED ووجدنا موقعاً قبيحاً في حي جميل: مرآب من طابق واحد هو كل ما استطعنا تحمل كلفته.
    Çocuklar, bir garaj veya şahit biliyor musunuz? Open Subtitles رجال، هل تعرفون شيئاً عن أي مرآب أو شهود؟
    Kendi ayaklarım üzerinde durmaya başlayınca bir garaj açacağım. Open Subtitles عندما أعاود الوقوف على قدماي سوف أفتح مرآب
    Odanızın tam ortasında bir garaj kapısı var. Open Subtitles أتعلمون ماهو الغريب هناك باب مرآب في وسط الغرفة
    Bir dakika, sen...sen bir garaj dolusu ev eşyası mı satın aldın? Open Subtitles انتظرى، أنت.. أنت اشتريت مرآب ملئ بالأثاث؟
    Şimdi, burası bir garaj olduğuna göre kullanabileceğimiz bir araba olduğunu umuyorum. Open Subtitles و الآن هذا مرآب أتمنى بأن توجد سيارة يمكننا إستخدمها.
    Eğer bir garaj kapısı tarafından ezileceksen ya da bir fotokopi makinesi tarafından boğulacaksan onlar bunun nasıl olacağı ile ilgili detayları yazan kişiler. Open Subtitles إذا هشّمك باب مرآب أو سحقتك آلة ناسخة، فإنهم من يعدّون تفاصيل موتك
    Bu kadar derli toplu bir garaj gördün mü hiç ? Open Subtitles هل رأيتِ مطلقًا مرآب بهذه النظافة من قبل؟
    Eğer bir garaj kapısı tarafından ezileceksen ya da bir fotokopi makinesi tarafından boğulacaksan onlar bunun nasıl olacağı ile ilgili detayları yazan kişiler. Open Subtitles إذا هشّمك باب مرآب أو سحقتك آلة ناسخة، فإنهم من يعدّون تفاصيل موتك
    Görünüşe göre arka tarafta ayrılmış bir garaj alanı var. Open Subtitles يبدوا أنهم يمتلكون مساحة مرآب خلفي مكلف في الخارج
    Ot laboratuarı ama çalıntı teyp ve 600 karton kaçak sigara dolu bir garaj. Open Subtitles مختبر ميثامفيتامين، ولكن مرآب ممتلىء بالكامل بأجهزة صوتيّات مسروقة، وحوالي 600 كرتون من السجائر المعفاة من الضريبة
    Ben bu arabayı için bir garaj Çünkü ve kamyon içinde sığmaz . Open Subtitles لأن لدي مرآب لهذه السيارة وشاحنتك لاتصلح في داخلُ
    Ailelerimizle takılmaktan başka yapacak birşeyi olma konusunda umutsuz olan bir garaj grubundan daha fazlasıyız biz. Open Subtitles نحن أكثر من مجرّد فرقة مرآب يائسة عن فعل أيّ شيء آخر من التسكّع مع عائلاتها
    Bende bir garaj dolusu ıvır zıvır var. Open Subtitles أوه الجحيم، وأنا حصلت على مرآب كاملة من الاشياء.
    Kocaman boş bir garaj orada öylece duruyordu. Open Subtitles مرآب فارغ كبير جدا يقف هناك مهدوراً
    Bay Decourt iyi tanınan bir garaj sahibiydi. Open Subtitles السيد "بول ديكور" كان صاحب مرآب سيارات شهير.
    bir garaj dolusu aletim var. Open Subtitles عندي مرآب مليئ بأدوات لا أستعملها
    O teknesi için dev bir garaj yapacak. Open Subtitles إنه يرد إضافة مرآب عملاق لقاربه
    "Bahtın nedir bilemiyorum, avanak." "Belki bir garaj alıp içini hokey ekipmanları ile doldurabilirsin." Bakalım şanslı numaralarım kaçmış? Open Subtitles ربما ستشتري مرآب وتملئه بمعدات الهوكي" حسناً، دعونا نرى ماهو رقم حظي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus