Bildiğiniz üzere, geçenlerde televizyon başkanı olma yönündeki hedefimde küçük bir gerileme yaşadım. | Open Subtitles | حسنا كما تعلمين, حدثت لي مؤخرا نكسة صغيرة في هدفي لأصبح رئيس التلفاز |
Edeceğim eğer içindekileri ortaya dökmezsen. Um... Bugün iş hayatımda büyük bir gerileme yaşadım. | Open Subtitles | سأكرههك لو لم تكشف روحك لقد واجهت نكسة عملية ضخمة اليوم |
Bazılarınızın bildiği gibi Seattle Grace Mercy West parasal bir gerileme yaşıyor. | Open Subtitles | كما يعرف الكثير منكم مشفى سياتل غرايس ميرسي ويست قد عانت من نكسة مالية |
Kötü bir gerileme oldu ama hayatta kalmak için ihtiyatlı olmak gerek. | Open Subtitles | لقد كانت هذا نكسة سيئة لكن الطريقة الصحيحة للنجاة منها هي أن نكون حذرين. |
- bir gerileme olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | لكنها نكسة محددة يجب أن نعترف بذلك |
Eski Yugoslavya'da kalıcı barış çabalarında trajik bir gerileme yaşandı. | Open Subtitles | هناك نكسة فى الجهد المستمر للسلام الوطيد فى يوغسلافيا السابقة ... |
Neyse, ufak bir gerileme sadece. | Open Subtitles | حسناً، هذه مجرد نكسة بسيطة وحسب. |
Duydum ki avantajsız bir gerileme olmuş. | Open Subtitles | سيّد (دوكين)، لقد سمعت بأن لدينا نكسة غير متوقعة |
Sonrasındaysa bir gerileme meydana geldi. Ne gibi bir gerileme? | Open Subtitles | و بعد ذلك حصل على نكسة. |
Bright-ling kimya için çok büyük bir gerileme oluyor. Çünkü o şirket heparini orada arıtıyor. | Open Subtitles | نكسة كبيرة لـ(برايت لنغ) للأدوية (تشيايي)، حيثُ ينقوّن "الهيبارين" |
Küçük bir gerileme yaşadık. | Open Subtitles | .كان لدينا نكسة طفيفة |
Bu ciddi bir gerileme. | Open Subtitles | هذه نكسة حادة |