"bir hücreden" - Traduction Turc en Arabe

    • من خلية
        
    genetik materyali devam ettirirler ve birleştirirler ve genetik materyali bir hücreden iki ayrı hücreye çekerler. İşte tam bu şekilde bir kanser hücresi iki, TED هذه السلاسل تتقدّم وتلتحم بالمادة الوراثية وتسحب المادة الوراثية من خلية إلى خليتين.
    Sen tek bir hücreden meydana geldin. Anne ve babanın 10 trilyon hücre arasından bir araya gelerek yaptığı tek bir hücreden. TED تبدأ من خلية واحدة، الأم والأب معًا يكونون خلية واحدة، في سلسلة تصل الى 10 ترليون خلية.
    Bedeninizdeki bir hücreden DNA'yı çıkartır ve açarsanız uzunluğu 2 metreyi bulur. TED إذا أخذت الحمض النووي من خلية واحدة من جسمك وفردتها من طرف لآخر، وصلت إلى مترين طولا
    46 kromozomlu bir hücreden, sadece 23 kromozomlu bir cinsiyet hücresine gittiklerinde her bir çiftteki kromozomlar, bazı kesitleri değiş tokuş yaparlar. TED أثناء تحولهم من خلية بـ46 كروموسومًا إلى خلية جنسية بـ23 كروموسومًا فقط، تبدل الكروموسومات داخل كل زوج بعض الأجزاء.
    Vücudumu oluşturan trilyonlarca hücreden her birinin sadece tek bir hücreden gelmiş olması olağandışı bir düşünce. Open Subtitles هذه هي الفكرة غير العادية،أن ملايين الملايين من الخلايا التي يتكون منها جسمي جاءت في الأصل من خلية واحدة
    Sinir sinyalleri tek bir yönde bir hücreden diğerine geçer. Open Subtitles النبضات العصبية تسير بطول العصبونات في اتجاه واحد منتقلة من خلية لأخري
    Arke bakterisinde, kromozom, hücrenin içerisine birleşiktir. Fakat kısa süre önce, bir hücreden diğerine kromozom nakli yapabileceğimizi ve onu canlandırabileceğimizi gösterdik. TED مع عتائق الباكتريا، فأن الكروموسوم يدمج داخل الخلية، لكننا قمنا مؤخراً بإثبات أنه يمكننا زراعة كاملة لكروموسوم من خلية إلى خلية أخرى وتفعيل الخلية.
    Beyaz nesne kemik ve gördüğünüz bu kırmızı sütun ve sarı hücreler tek bir kök hücreden meydana gelmiş hücrelerdir -- kıkırdak sütunları, kemik sütunları tek bir hücreden geliyor. TED المادة البيضاء هي العظم، و هذه العواميد الحمراء التي ترونها والخلايا الصفراء هي الخلايا التي نشأت من خلية جذعية عظمية واحدة عواميد من الغضاريف و عواميد من العظام أتت من خلية واحدة فقط.
    Yakın zamanda, yaşayan bir hücreden hücresel düzeneği çıkarıp RNA sensörleriyle birlikte kağıt üzerinde dondurup kurutarak Ebola ve Zika için düşük maliyetli tanı sağlayabildik. TED حسناً، لقد تبين موخراً أنه يمكنك أخذ الجهاز الخلوي من خلية حية وتجمده بالهواء الجاف مع مستشعرات الحمض النووي الرنا على ورقة لوضع تشخيصٍ منخفض التكلفة لمرضي الإيبولا وزيكا.
    Teoride, tek bir tanesinden, bütün evreni anlayabilirsin tek bir hücreden bir bedeni klonlamak gibi. Open Subtitles نظريا, بالإمكان تقدير الكون أجمع استقرائيا عن طريق ذرة واحدة من تلك الذرات . كاستنساخ جسم ما من خلية واحدة كما أنه لدينا وفرة من الذرات
    Kan, sadece oksijen taşıyan bir doku değildir, örneğin, kırmızı kan hücresi taşır ya da bulaşıcı hastalıklarla savaşır ama aynı zamanda hormon benzeri, beyin de dâhil bir hücreden diğerine, bir dokudan diğerine bilgi taşıyan mesajcı molekülleri de taşır. TED الدم ليس فقط عامل لنقل الخلايا والأوكسيجين، وعلى سبيل المثال، الخلايا الحمراء، أو يحارب الأمراض المعدية، بل ينقل أيضاً المرساليات الجزيئية، هرمونات مشابهة لعوامل تنقل المعلومات من خلية إلى أخرى ومن نسيج لآخر، بما في ذلك الدماغ.
    Bunun tek açıklaması, DNA'nın yetişkin bir hücreden gelmiş olması. Open Subtitles التفسير الوحيد هو ان ال (دي ان ايه) الاصلي جاء من خلية بالغ
    Ve bunu bir hücreden yapamam. Open Subtitles وأنا لا أستطيع أن أفعل ذلك من خلية...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus