Havada olduğumu, ve neredeyse boş bir havuza atladığımı fark ettiğimde... | Open Subtitles | عندما أدركت أنني في الهواء أقفز في بركة شبه خالية |
Bunu, sen ve Celia'dan daha fazla sevdiğimi söylemiyorum, ama eğer bu üçü bir havuza düşse, ve ben yalnızca iki tanesini kurtarabilsem biriniz sonunda onun odasını alırsınız. | Open Subtitles | أنا لا أقول أنني احب هذا اكثر منك ومن سيليا ولكن ان وقعتم ثلاثتكم في بركة وان استطعت انقاذ اثنين منكم |
bir havuza düştüyseniz... | Open Subtitles | إذا كنت قد سقطت من أي وقت مضى في بركة... |
O dadan çıkıyorsunuz ve erimiş kardan adamların oluşturduğu bir havuza geliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت غادرت الغرفة ووجدت نفسك أمام حوض سباحة مليء برجال الثلج المنصهرين |
O dadan çıkıyorsunuz ve erimiş kardan adamların oluşturduğu bir havuza geliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت غادرت الغرفة ووجدت نفسك أمام حوض سباحة مليء برجال الثلج المنصهرين |
Tamam, odadan çıkıyorsunuz ve erimiş kardan adamların oluşturduğu bir havuza geliyorsunuz. | Open Subtitles | حسناً، لقد غادرت الغرفة ووجدت نفسك أمام حوض سباحة مليء برجال الثلج المنصهرين |
Jared, parçalara ayrılıp, endüstriyel bir havuza atılmış. | Open Subtitles | لقد قُطّع (جاريد) إلى أشلاء ورُمي في بركة صناعيّة |
- Boş bir havuza mı? | Open Subtitles | في بركة فارغة؟ |
Tamam, odadan çıkıyorsunuz ve erimiş kardan adamların oluşturduğu bir havuza geliyorsunuz. | Open Subtitles | حسناً، لقد غادرت الغرفة ووجدت نفسك أمام حوض سباحة مليء برجال الثلج المنصهرين |
Bu sabah yolunu kaybeden Manhattan'lı biri arabayla... ..bir bahçeye girdi ve Ithaca yakınlarında bir havuza düştü. | Open Subtitles | في وقت باكر من الصباح، امرأة من (مانهاتن) قادت سيارة خلف منطقة سكنية، وحطّ بها الرحال في حوض سباحة قرابة (إيثيكا) بـ(نيويورك). |