Özel olarak inşa edilen bir havuzda, üzerine kablo bağlanmamış küçük bir mekanik botun, mucit tarafından kontrol edildiğini gören muhtemel sponsorlar, şaşkına dönmüştü. | Open Subtitles | في حوض مياه تم انشاءه خصيصا الداعمين المحتملين له كانوا مندهشين لدي رؤيتهم المخترع الذي يتحكم بحركة قارب صغير بدون اي اسلاك موصوله به |
Evet, bir gözüm kör ve diğeri de az yediğim için enfeksiyon kaptı yorgundum ve çok fazla klor içeren bir havuzda yüzmüştüm ve gözlüklerimi de Lands Optik'te unutmuştum ama o balığı gördüm! | Open Subtitles | بالتأكيد أنا أعور.وعيني الأخرى كانت مصابة في هذا اليوم وكنت مرهقا أيضا.. كما انني سبحت في حوض ملئ بالكلورين |
Onları videoda, askeri işaretler olan boş bir havuzda görmüş. | Open Subtitles | رأهم في فيديو في حوض مسبح فارغ شارات عسكرية. |
Ama küçücük bir havuzda iki büyük balığız. | Open Subtitles | نحن سمكتان كبيرتان في حوض صغير |
Ama küçücük bir havuzda iki büyük balığız. | Open Subtitles | نحن سمكتان كبيرتان في حوض صغير |
bir havuzda yüzdüğünüzü hayal edin. | TED | تخيل أنك تسبح في حوض سباحة. |
bir havuzda tabii. Okyanusta değil. | Open Subtitles | في حوض سباحة لا في المحيط |
Bugün, Kieran ve Eli'ı kan dolu bir havuzda resmettiğini gördüm. | Open Subtitles | (اليوم، رأيته يرسم (كيران و(إيلاي) في حوض من الدماء. |
Özellikle de bir havuzda. | Open Subtitles | -وتحديداً في حوض سباحة |