Şüphe çekmeden bir hedefi etkisiz hale getirmenin pek çok yolu var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الطرق للتخلص من هدفاً بدون رفع الشبهات |
Deniz Piyade Birliği Balosunda, iki kiralık katilin bir hedefi vuracağı istihbaratını aldık. | Open Subtitles | عندهم معلومات أن القاتلين كانا سيقتلان هدفاً |
Sen ve ben, bir hedefi izlemek adına hedef izleme sistemi kuracağız. | Open Subtitles | انا وأنت نحدد هدفاً لمراقبته, كم لدينا من الوقت؟ |
Uzun bir görev için hazırlanmamız gerekiyordu değerli bir hedefi yok etmek için. | Open Subtitles | يجب أن نستعد لمهمة طويلة المدي لتدمير هدف حيوي |
Ordusunun bu müthiş ilerleyişinin hayati bir hedefi yoktu. | Open Subtitles | تقدّم جيوشه المدهش لم يكن له هدف حيوي |
Ama diğer öte yandan kız kardeşin birilerinin büyük bir hedefi hâline geldi. | Open Subtitles | لكن اختك من ناحية اخرى وضعت نفسها هدفاً كبيراً جداً |
Senin ve benim sadece ortak bir hedefi paylaşıyor olmamız sana hapisten ücretsiz kurtulma kartı vermiyor. | Open Subtitles | لمجرد انكي وأنا يبدو أننا نتشارك هدفاً مشتركاً فهذا لا يعطيكي بطاقة مجانية للخروج من السجن |
Tamam, ikimizin de farklı yaklaşımları olabilir... Ama burada önemli olan ikimizin de ortak bir hedefi olması. | Open Subtitles | حسناً، إذن كِلانا لديه أساليب مُختلفة، لكن الأمر المُهم هُو أننا نتشاطر هدفاً مُشتركاً. |
Dostumuz yıldızları değil de bir hedefi çiziyormuş. | Open Subtitles | صديقنا لم يكن يرسم النجوم، كان يرسم هدفاً |
Bunu buraya her kim yerleştirdiyse... özel bir hedefi mi vardı? | Open Subtitles | هل يعقل أن من دس هذه الأشياء لم يكن يقصد هدفاً بعينه؟ |
Boğanın böyle bir hedefi kaçırmasına olanak yok. | Open Subtitles | محال أن يخطئ الثور هدفاً بهذا الحجم |
içlerinden bir hedefi tasvir ederim. | Open Subtitles | سأرسم هدفاً على الرينغ من الداخل |
Hareketli bir hedefi tekmeleyemez misin? | Open Subtitles | ألا تستطيع ضرب هدفاً متحركاً؟ |