"bir heykel" - Traduction Turc en Arabe

    • تمثالاً
        
    • إنه تمثال
        
    • تمثال في
        
    • فن النحت
        
    • منحوتة تُقدّر
        
    • بتمثال
        
    • ذلك التمثال
        
    Sert bir taş bloğundan değil, toz yığınından başlayarak bir heykel ortaya çıkarabilmek için bu milyonlarca toz yığınını bir şekilde birbirine yapıştırarak. TED ليس في كتلة صلبة من الحجر، لكن في كومة من الغبار، وبطريقة ما يقوم بلصق الملايين من تلك الذرات معاً ليصنع تمثالاً.
    Bu bir heykel değil, Denny. Bu marihuana içmek için kullanılır. Open Subtitles هذا ليس تمثالاً إنه أداة لتدخين الماريجوانا
    Çocukların, kayıp dişliklerinden yapılma bir heykel. Open Subtitles إنه تمثال مصنوع من تقويمات أسنان الاطفال المفقودة
    - Sen gördügünde bir heykel. - Nereden geldi bu? Open Subtitles إنه تمثال عندما تنظرين إليه من أين أتى
    Bu fikir ona parkta bir heykel ve adı yazan multimilyon dolarlık bir vakıf kazandırdı. Open Subtitles تلك الفكرة جعلتهم يعملوا له تمثال في المتنزه و الحصول على ملايين الدولارات من بعده
    İkinci işaret, St. Peter Meydanı'ndaki bir heykel olmalı. Open Subtitles العلامة الثانية يجب أن تكون تمثال في ميدان القديس بيتر
    -Bu bir heykel. Open Subtitles هذا هو فن النحت
    - Bu milyonlarca dolarlık bir heykel. Open Subtitles هذه منحوتة تُقدّر بملايين الدولارات.
    Bir daha olmayacak. Size gümüş bir heykel sunacağım. Open Subtitles سوف تكون هذه المرة فقط و سوف أتبرع بتمثال من الفضة
    Fakat karşı caddede böyle pornografik bir heykel varken oturamayız. Open Subtitles لكن لا يمكن لي ان اسكن على شارع بسبب ذلك التمثال الاباحي
    Buradaki mezarlığa onun onuruna, ...küçük bir heykel dikildi. Open Subtitles تمثالاً صغيراً نُصِّب إكراماً لهُ فى مقبَرةً صغيرة هُنا.
    Pygmalion efsanesine dayanarak bir sanatçı o kadar güzel o kadar mükemmel bir heykel yapmış ki ona aşık olmuş. Open Subtitles أنها تقوم على أسطورة بيغماليون قصة فنان الذي نحت تمثالاً جميلاً جداً
    Onun ünlü bir sözüdür: "Her bir taş blok içinde bir heykel barındırır ve heykeltraşın görevi bunu ortaya çıkarmaktır." TED هذه مقولة مشهورة نقلاً عنه: "كل كتلة حجرية تحمل في داخها تمثالاً ومهمة النحات هي أن يكتشفه".
    Efendim, eğer bir heykel alırsanız bu parayla köye çocuk felci aşısı alınacak. Open Subtitles سيدي... سيدي إن اشتريت تمثالاً سأشتري بالأموال مصل لشلل الأطفال للقرية مقابل 300 نايرا يا سيدي
    Ne kadar güzel bir heykel. Soyut sanatı severim. Open Subtitles إنه تمثال جميل، أحب الفن التجريدي.
    Paha biçilmez bir heykel. Open Subtitles إنه تمثال نفيس.
    Minsk'te seni andıran bir heykel var. Open Subtitles هناك a تمثال في منسك بِالمناسبة منك كثيراً.
    Kasaba meydanına bir heykel dikeceksiniz. Open Subtitles سوف تقومون بإنشاء تمثال في ساحة المدينة
    Size 6,5 milyon dolarlık bir heykel mi verdi? Open Subtitles -أعطاك منحوتة تُقدّر بـ 6.5 مليون دولار؟
    'Lard Lad'i yeni bir heykel ile yeniliyoruz. Open Subtitles قد صرح بالبيان التالى سنعيد الفتى شحم الخنزير بتمثال متطور
    - Görmeni istediğim bir heykel var. Open Subtitles هنالك ذلك التمثال الذي أريد منك رؤيته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus