Uzun süredir yoldaydım, bir içki için meyhaneye girdim. | Open Subtitles | كانت رحلتي شاقّة جدّاً فتوجّهت نحو الحانة لتناول مشروب |
- Evet, galiba küçük bir içki için zaman bulabilirim. | Open Subtitles | نعم، أعتقد أنني يمكن أن تجد الوقت لتناول مشروب سريع. بلى. |
Yolun üzerinde. Son bir içki için. | Open Subtitles | إنه على الطريق لتناول مشروب أخير |
Babam onun için düzenlenmiş Onun villa bir içki için buluşmak . | Open Subtitles | رتبت والدي لقاء لتناول مشروب في فيلته. |
- bir içki için kalayım bari. | Open Subtitles | - أظنني سأبقى لتناول مشروب واحد |