"bir ilişki içinde" - Traduction Turc en Arabe

    • في علاقة
        
    Şimdi, bu kadın ve erkekleri karşıt bir ilişki içinde konumlandırıyor. TED و هذا يجعل الرجل و المراة في علاقة تعارضية.
    Harika bir arkadaş grubu ve ebeveynlere sahip olmak ve sevgi dolu bir ilişki içinde olmak, bana diğerlerine yardım etmek için güç ve umut verdi. TED وجود دائرة كبيرة من الأصدقاء، والآباء داعمة والدخول في علاقة عاطفية، في الواقع منحني قوة وأمل لمساعدة الآخرين.
    Orada oturup 20 dakika çiğneyip biten bir ilişki içinde birbirinize baktık. Open Subtitles جلسنا نمضغ لمدة 20 دقيقة نحدق ببعضنا البعض في علاقة منتهية
    Sonunda eğlenceli bir ilişki içinde olmak çok zevkli, bilirsin ya? Open Subtitles لطيف جدا أن تكون أخيرا في علاقة مرحة، تعرفون؟
    Sonunda eğlenceli bir ilişki içinde olmak çok zevkli, bilirsin ya? Open Subtitles لطيف جدا أن تكون أخيرا في علاقة مرحة، تعرفون؟
    Çok korkutucu. İyi bir ilişki içinde olmak böyle mi oluyor? Open Subtitles هل هكذا تكون الأمور عندما تكون في علاقة جيّدة؟
    Benimle bir ilişki içinde olmak devamlı istek... ..içinde olmaktır diye seni uyarmıştım. Open Subtitles لقد حذرتك أن كونك في علاقة معي يعني أن تكون في حالة انتظار دائمة
    Romantizmin, samimiyetin ve bağlılığın olduğu bir ilişki içinde olmak istiyorum. Open Subtitles حسناً، أريدُ أن أكونُ في علاقة فيها حبُ ورمانسيّة والتزام.
    Önce diğer şeytanlarınla yüzleşmedikçe, kendini mucizevi bir biçimde saf bir ilişki içinde bulamazsın. Open Subtitles لن تجدي نفسك بشكل سحري في علاقة خالية من السموم, إلا إن واجهت مشاكلك الأخرى أولًا.
    Aşkın bittiği bir ilişki içinde sıkıştıysanız, böyle kalp kırıp ve aşağılıkça şeyler yapıp bir de karşısına geçip, ona sakın çocuk yapalım demeyin. Open Subtitles إن كنتَ عالقاً في علاقة خالية من الحب و لا يمكنك الانفصال عن الشريك الآخر.. فقمت بالتخطيط لأمور خسيسة كتلك.. فإياك أن تجرؤ على الظهور أمامي
    , Hayır, benimle bir ilişki içinde olduğunuzu iyi olacak Open Subtitles لا، بما أنك في علاقة معي، فلن يكون بخير
    İkimizin bir şeye doğru ilerleyen bir ilişki içinde olmasını istiyorum. Open Subtitles أريدنا أن نكون في علاقة تتطور لشىء آخر
    Geleneksel olmayan bir ilişki içinde misiniz ve tercih ettiğiniz şekilde çocuk sahibi olmak mı istiyorsunuz? Open Subtitles "هل أنتم في علاقة غير تقليدية؟" "وتسعون لإنجاب طفل بناءاً على رغباتكم"
    Benzer şekilde; uzun vadeli, romantik bir ilişki içindeyken beynimin duygu merkezleri harekete geçecek ve ben uzun vadeli, romantik bir ilişki içinde değilken de gevşemeliler. TED تماما إذا كنت في علاقة رومانسية طويلة الأمد مفعمة بالحب والحيوية، ينبغي أن تشترك المراكز العاطفية لعقلي، وعندما لا أكون في علاقة رومانسية طويلة الأمد مفعمة بالحب والحيوية، ينبغي أن تسترخي في نهاية الأمر.
    Biraz vaktimi aldı ama sonunda anladım ki Tracy'nin seks içermeyen bir ilişki içinde olması gerekiyor. Open Subtitles لكنني أدركت أن (ترايسي) يحتاج لأن يكون في علاقة بدون جنس.
    Seni iyi bir ilişki içinde görmek. Open Subtitles أن أراكِ في علاقة جيدة
    Grayson'ın gerçek bir ilişki içinde olması hakkında neler hissediyorsun? Open Subtitles بماذا تشعرين بخصوص أنّ (غريسن) في علاقة جدّية؟
    Henüz gerçek bir ilişki içinde değiliz. Open Subtitles نحن لسنا تماماً في علاقة
    Gretchen bak, sana ne yapman gerektiğini söyleyemem ama eğer senin yerinde ben olsaydım kendim gibi davranamayacağım bir ilişki içinde olmazdım. Open Subtitles (غريتشن), انظري, لا يمكنني إخبارك ما تفعلين, لكن... أعني, لو كنت انا... لن أكون في علاقة لم يمكنني أن أكون فيها على طبيعتي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus