Onunla bir ilişkiniz olduğuna inanmamı gerçekten beklemiyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | حقاً تتوقعين مني أن أصدق بأنكِ على علاقة معه؟ |
bir ilişkiniz vardı. Kötü gitmeye başladı ve siz de onu öldürdünüz mü? | Open Subtitles | لقد كنتم على علاقة و هي متجهة للسوء لذا أنتِ قتلتيه؟ |
O karşılaşmadan sonra iki yıl süren bir ilişkiniz oldu. | Open Subtitles | بعد هذا اللقاء نمت بينكما علاقة |
Dex Gilman'la bir ilişkiniz varmış. | Open Subtitles | إذاً أفهم بأنك أنت و " ديكس غيلمان " كان بينكما علاقة |
Bilinen bir uyuşturucu tüccarıyla çok samimi bir ilişkiniz var. | Open Subtitles | لديك علاقة وطيدة هنا مع مهربي المخدرات المعروفين |
Kabul et. Sizin çok işlevsiz bir ilişkiniz var. | Open Subtitles | أعترف, لديكم علاقة مختلة |
Onunla ne tür bir ilişkiniz var? | Open Subtitles | 38 صباحاً ما هي طبيعة علاقتك بها؟ |
Ciddi bir ilişkiniz olup olmadığını merak ettim. | Open Subtitles | إنني فقط أريد أن أعلم ما إذا كنت في علاقة حميمية جادة في الوقت الراهن. |
Bu kadınla bir ilişkiniz olduğunu da biliyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعلم أيضاً أنّك على علاقة غراميّة مع هذه المرأة |
Cinsel bir ilişkiniz var ve adam gibi söylüyorum, bir görevi ya da bir ajanın güvenliğini tehlikeye atmanın bundan daha iyi yöntemi yok. | Open Subtitles | أنتما على علاقة جنسية، وبصرآحة ليس هُناك طريقة أسوأ من ذلك لفضح مهمة أو تعريض عميل للخطر |
Elbette. Babam ile iyi bir ilişkiniz var. | Open Subtitles | عليّ ذلك فلقد حافظت على علاقة طيبة مع والدي |
Jennifer, Bayan Tilly, onunla bir ilişkiniz var mıydı? | Open Subtitles | "جينيفر", سيدة تيلي! هل كنت على علاقة معه؟ |
Kocanızla ayrı kaldığınız sürece Bay Williams bir ilişkiniz oldu mu? | Open Subtitles | اثناء افتراقكِ عن زوجكِ هل كنتِ على علاقة بـالسيد "ويليامز " ؟ |
bir ilişkiniz vardı bitti, tamamen platonik benim için sorun değil. | Open Subtitles | كان بينكما علاقة - وقد انتهت، وأصبحت من الماضي وليست لديّ مشكلة في ذلك |
- Netleştirmek için söylüyorum oldukça inişli çıkışlı bir ilişkiniz vardı değil mi? | Open Subtitles | كان بينكما علاقة سيئة جداً صحيح؟ |
Orlin'le ilk karşılaşmanla ilgili görev raporuna göre sizin yakın bir ilişkiniz vardı, öyle mi? | Open Subtitles | بحسب تقرير المهمة لأول مقابلة لك مع (أورلين).. هل كانت بينكما علاقة حميمة؟ |
Fiziksel bir ilişkiniz olsaydı, seks yaparken evlenme teklif et derdim. | Open Subtitles | حسناً ، لو كان لديك علاقة جسدية كنت سأقول تقدم لها خلال الجنس |
- Sizin boktan bir ilişkiniz var diye... | Open Subtitles | انتظر , ليس لانك لديك علاقة فاشلة فهذا يعنى .. |
Sayın Skokie, oğlunuz ile iyi bir ilişkiniz vardı. | Open Subtitles | السيد سوكي، كان لديك علاقة جيدة مع ابنك. |
Özel bir ilişkiniz olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن لديكم علاقة خاصة |
- Elbette. Bayan Stackhouse'la tam olarak nasıl bir ilişkiniz var? | Open Subtitles | ما طبيعة علاقتك بالضبط مع الآنسة (ستاكهاوس)؟ |
Tabii ki. Millet, sanki mahrem bir ilişkiniz yokmuş gibi davranmanıza gerek yok. | Open Subtitles | يارفاق لاداعي للتظاهر بعدم وجود علاقة حميمية بينكما |