Evet, ama o acil durum bir İntikamcı'nın ölümü halindeydi. | Open Subtitles | بلى، ولكن تلك الحالة الطارئة كانت مقتل أحد "المنتقمين" |
Programı, olası bir ölümcül yaralanma durumunda bir İntikamcı'yı kurtarmak için başlattığınızı anlıyorum. | Open Subtitles | "أنا أتقهم أنك بدأت هذا البرنامج" "لكي تنقذ حياة أحد (المنتقمين) إذا اقتضت الحاجة" |
Eğer bir İntikamcı dengi arıyorsan korkarım ki o kişi şu an Hulk. | Open Subtitles | إذا كان هناك مكافئ من (المنتقمين)، الآن فأخشى أنه (الهولك). |
Sen artık bir İntikamcı'sın. O yüzden devam et yeni çocuk ve bize katıl. | Open Subtitles | أنت منتقم الآن , لذا أستمر بذلك , أيها الطفل الجديد , أندمج |
Babanın bizim anne babalarımız gibi bir İntikamcı olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد ان والدك كان منتقم مثل أبائنا |
Tek bir İntikamcı'yı yenmek yetmez. | Open Subtitles | أنه ليس كافي لهزيمة منتقم واحد |
Ve sakın sevgili babana konu bir İntikamcı'nın kaderine geldiğinde, kimsenin onun yerine karar... | Open Subtitles | , بأنه عندما يتعلم الأمر بقدر منتقم |
Burada haklı bir intikamcı durumunda olduğunu biliyorum ama ama tüzel sen ve Büro arasında şimdiden yangın duvarı kuruyor. | Open Subtitles | إسمع، أعلم أنّك تعتقد أنّك منتقم صالح هنا... لكن بدأ القسم القانوني ببناء جدار حماية بينك وبين المباحث الفيدرالية. |
Burada haklı bir intikamcı durumunda olduğunu biliyorum ama ama tüzel sen ve Büro arasında şimdiden yangın duvarı kuruyor. | Open Subtitles | إسمع، أعلم أنّك تعتقد أنّك منتقم صالح هنا... لكن بدأ القسم القانوني ببناء جدار حماية بينك وبين المباحث الفيدرالية. |
Maskeli bir intikamcı, Springfield fırlamalarına tatlılarını servis etmekte. | Open Subtitles | منتقم متنكر يعطى أوغاد (سبرينجفيلد) عقابهم العادل |
Kesinlikle iyi bir İntikamcı olacksınız. | Open Subtitles | أنت ستكون منتقم جيد |
Tek bir İntikamcı'nın ölümü yeterli olmadı sanırım. | Open Subtitles | منتقم واحد ميت ليس كافي ؟ |
Mesele şu ki sen bir İntikamcı olduğunda Fury bunu bana söyledi. | Open Subtitles | القصد هو، (فيوري) أخبرني (عندما أصبحت (منتقم. |