"bir köpekten" - Traduction Turc en Arabe

• من كلب

Nasıl kendisi için hiç üzülmediğini... ve nasıl ben bir köpekten akıllıysam, kendim için üzülmemem gerektiğini.
كيف أنه ابدا لم يحسّ بالاسف على نفسه.. وكيف بجب علي ان اكون اذكى من كلب لأشعر بالاسف على نفسي

Yoksa sefil bir köpekten ya da boşta gezen bir kadından daha iyi durumda olmazsınız.
خلاف ذلك أنت لست بأفضل حال من كلب أجرب أو أمرأة ثرثارة

Farkedilme, saygı duyulma ve bir köpekten aşağı görülmeme hakkını kendim kazandım.
لديّالحقفي أن تهتميبي, أنتحترمينني, و ألا تفكري بي أنني أقل شأناً من كلب أحضرتيه من الشارع

Şu an balık tutmam gerekirken ufacık bir köpekten sizi kurtarmak için dünyanın yolunu gidiyorum.
من المفترض أن أكون أصيد الآن لكنني آتي إلى نصف المدينة لكي أنقذكما من كلب صغير

Açlıktan ölen bir köpekten bile daha aç görünüyorlar
يـبدو أنـهم أكـثر جوعـاً من كلب في قـفص.

Siyah bir köpekten de biraz kan alsam?
هل يجب أن أحصل علي دماء من كلب أسود أيضاً؟

Bazı insanların büyük bir köpekten tırstığının farkındayım.
اعرف بعض الناس يمكن ان يخافوا من كلب كبير هذا سخيف , انا احب الكلاب

Üç bacaklı bir köpekten daha mutlu ne vardır biliyor musun?
هل تعرف ما هو الشيء الوحيد الأسعد من كلب لديه ثلاثة أرجل

Zincirlenmiş kuduz bir köpekten farkın yok.
انت لست اكثر من كلب ينبح وهو مصفد بالسلاسل

"Siz bir köpekten üç çeşit yemek yapabilirsiniz kendinize."
يمكنك أن تصنع ثلاث وجبات من كلب واحد

bir köpekten dişini bırakmasını istiyorsun.
كأنك تطلب من كلب أن يعض على أسنانه

Hiçbir şey stresli beyaz bir köpekten daha hoş değildir.
لاشيء ألطف من كلب أبيض متوتر

bir köpekten yön tarifi alıyorsun.
أنتِ تتلقين الإتجاهات من كلب

Ya da Hanson'ın kollarını kaldırmış onu öldürmeye çalışan bir köpekten kendini korumaya çalışıyordu. Onu bilmiyoruz.
أو أنّ (هانسون) كان يرفع يديه لحماية نفسه من كلب كان يقتله.

Şimdi de bir köpekten mi korkuyorsun?
الآن أنت خائف من كلب