Bir samurayın kendi hayatına gerçek bir kılıçla yani bir savaşçının ruhuyla son vermesi daha uygun düşerdi. | Open Subtitles | لكان أكثر ملائمة لساموراى أن ينهى حياته بسيف حقيقى والذى يمثل روح المحارب |
bir kılıçla öldürülmenin nesi onurlu? 1 ya da 20 darbe olması fark etmez. | Open Subtitles | اين الشرف فى الموت بسيف على يد رجل يرتدى زى احمق؟ |
Stephen, antika bir kılıçla onun gözünü çıkardı. | Open Subtitles | لقد إقتلع ستيفن إحدى عينيه بسيف قديم ذو حدين |
- Veliaht Prens, elinde bir kılıçla Gyeongheegung'a doğru gidiyor. | Open Subtitles | ما الأمر؟ برئاسة سمو ولي العهد إلى قصر الملك بسيفه. |
Veliaht Prens, elinde bir kılıçla Gyeongheegung'a doğru gidiyor. | Open Subtitles | وقد وضعت ولي العهد خارج لقصر الملك بسيفه. |
Yabancılar için bu hanenin ona hara-kiri töreni izni vererek onurlandırması ve tahtadan bir kılıçla hara-kiri yapması alay konusu olabilir. | Open Subtitles | لكن تنفيذ وصية هاراكيري وتنفيذها بسيف الخيزران وفي حين أن منزلك استضاف مثل هذا الانتحار |
Yinede onu öldürdü. Ve bunu bir kılıçla veya okla yapmadı.Hayır! | Open Subtitles | ومع ذلك، استطاع تدميره ليس بسيف أو رمح أو أسهم، كلا! |
Sen keskin bir kılıçla dövüşürsen, ben de mecbur kalırım ve keskin bir kılıçla dövüşürsem de, paramı verecek kimse kalmaz. | Open Subtitles | إن قاتلتني بسيف حاد سأضطر لمقاتلتك بسيف حاد وإن قاتلتك بسيف حاد فلن يتبقى أحد ليدفع لي |
Raj Patel tek taraflı bir kılıçla öldürülmüş. | Open Subtitles | نحن مستعدون لكم قتل راج باتل بسيف ذو حدين |
Hepsini tek bir kılıçla öldüremem! | Open Subtitles | لن أستطيع أن أقتل الكثير بسيف واحد |
Polisin dediğine göre Jonathan Paul'ü bir kılıçla öldürmüş ve... | Open Subtitles | تقُولُ الشرطة ان جوناثان قتل بول بسيف |
Kutlu Baba, kınından çekilmiş bir kılıçla karımı ve oğlumu koru. | Open Subtitles | أبي، أرعى زوجتي وأبني بسيف قوى |
Kutlu Baba, kınından çekilmiş bir kılıçla karımı ve oğlumu koru. | Open Subtitles | أبي، أرعى زوجتي وأبني بسيف قوى |
Elinde bir kılıçla Siberler'e karşı koydu. | Open Subtitles | واجه رجال السايبر بسيف البحاره |
Adaleti sağlamak için peşinden gittim fakat benden önce davrandı, gümüş bir kılıçla beni köşeye sıkıştırdı. | Open Subtitles | لقد ذهبت خلفه ، لأحقق العدالة لكتههجمعلى،وطعننى"بسيف فضي" |
Temiz bir kılıçla ölen olursa cesedini sikerim! | Open Subtitles | أي رجل يموت بسيف نظيف فسوف أغتصب جثته |
Gerçek bir kılıçla şimdiye ölmüştün. | Open Subtitles | بسيف حقيقي، ستصبح من الموتى |
Veliaht Prens, elinde bir kılıçla Gyeongheegung'a doğru gidiyor. | Open Subtitles | وقد وضعت ولي العهد خارج لقصر الملك بسيفه. |