Görüntüsüne bakılırsa kör bir Kızılderili bile üstüne bahis oynamaz. | Open Subtitles | بهذا الشكل، لن يراهن عليه هندي واحد أعمى بأي مال. |
Geçen sene oraya bir Kızılderili kumarhanesi yapıldı ve mecburen baz istasyonu koydular. | Open Subtitles | تم بناء نادي كازينو هندي بتلك المنطقة السنة الماضية ووضعوا بها برج اتصالات |
Şu an yanımda yok ama bu en sevdiği fotoğrafı, yani benim en sevdiğim... Kızılderililerin fotoğrafını çeken bir beyazın fotoğrafını çeken bir Kızılderili. | TED | صورته المفضله الصوره المفضله لدي, ولكن ليست متوفره الان هندي احمر يلتقط صوره لأشخاص بيض يلتقطون صور لهنود حمر |
Burada, yazdığına göre yanında olan bir Kızılderili kadın hakkında bir şeyler söylenmiş. | Open Subtitles | يقال هنا فى التحقيق ان الامر يتعلق بالمراه الهنديه التى كانت معه |
Ormanda yaşadığına inanılan yaratıkla ilgili bir Kızılderili halk hikayesi. | Open Subtitles | أسطورة شعبية هندية حول المخلوق الذي يعيش خارج في الغابة. |
"Fotoğraf makinesinin, ruhunu çalacağına inanan bir Kızılderili değilsin ki." | Open Subtitles | أنت لست من الهنود الذين يعتقدون أن الكاميرا ستسرق روحك |
bir Kızılderili'yle birlikte, kuzeye gitti. | Open Subtitles | رأيناه يتجه شمالاً خارج البلدة مع هنديّ متمرّد |
bir Kızılderili tüccar gibi yapıp fiyat düşürebilirdim ama yapmayacağım. | Open Subtitles | يمكنني أن أتصرف كتاجر هندي وأخفض عرضي ، لكنني لن أفعل |
2 beyaz adam, 2 kırma ırk ve bir Kızılderili... | Open Subtitles | رجلان أبيضان، ورجلان مختلطان العرق و رجل هندي. |
Kızılderili oyunu oynamıyordum, ben bir Kızılderili idim. | Open Subtitles | لم أكن أدعي أني هندي لقد كنت أعيش كالهنود بالفعل |
Seni gerçek bir Kızılderili yapacağım. Ruhun benden bunu istiyor. | Open Subtitles | أنا سأجعلك هندي حقيقي هذا ما تسألني روحك عنه |
Kellesi yeni kesilmiş bir Kızılderili'den bir tutam saç. 25 sent. | Open Subtitles | خصلة شعر من رأس هندي قطع مؤخراً 25 سنتاً |
Yeni açılan bir Kızılderili Kumarhanesi polislere beleş yemek veriyor. | Open Subtitles | ثمة ناد هندي جديد يقدم طعاماً مجانياً للشرطة |
Hemen söyleyeyim, bugün bir Kızılderili'nin penisini sabunla yaraladım. | Open Subtitles | اليوم قمت بضرب قضيب هندي بصابونة أحواض فقط اعتقدت أن عليك أن تعرف ألم نفعل بما فيه الكفاية بهؤلاء الأشخاص؟ |
En karanlık büyüler. Miranda'nın babası ölü bir Kızılderili'den almış. | Open Subtitles | إنه كتاب السحر الأسود أخذه والدها من هندي ميت |
bir Kızılderili için, kavgada çok fazla karşı koymadı. | Open Subtitles | بالنسبة لكونه هندي, لم يُبدي الكثير من المقاومة |
Tabii bir Kızılderili'yle timsahın güreşini görmek istiyorsan başka. | Open Subtitles | إلّا إذا كنت تريدين رؤية سيمينول هندي يصارع تمساحاً. |
Ta ki babam yeni üyeler almaya devam eden bir Kızılderili kabilesini bulana kadar. | Open Subtitles | إلى أن وجد أبي تلك القبيلة الهنديه والتي كانت تأخذ أعضاء جدد |
Ve de bir Kızılderili gazinosunda, bunu kolay mı sanıyorsun sen? | Open Subtitles | والكازينوهات الهنديه أتعتقد هذا سهل؟ |
Ve sizler, saçma sapan bir Kızılderili efsanesinden hiçbir şey yapamayacak kadar korkuyorsunuz ! Bundan nefret ediyorum ! | Open Subtitles | و أنتم جميعا خائفون من أسطورة هندية غبية أن تفعل شيئا ، أنا أكرهها |
"Her şey, onu hatırlayan son kişi kadar yaşar." diyen eski bir Kızılderili deyimi vardır. | Open Subtitles | هناك مقوله هندية قديمه. بأن الشيئ يظل حياً لطالما الانسان يتذكره. |
Bir zamanlar bir kızla beraberdim ama bir Kızılderili değildi. | Open Subtitles | كنتُ مع امرأة من قبل لم تكن من الهنود الحمر |
bir Kızılderili'nin kendini beyaza boyaması ne demek? | Open Subtitles | ماذا يعني أن يطلي هنديّ نفسه باللّون الأبيض؟ |