İşçilerinden biri gri bir arabanın bir kaç saat önce arazilerinden geçtiğini söylemiş. | Open Subtitles | يقول أحد العاملين لديه أنّه رأى سيارة رماديّة تمرّ عبر أرضه منذ بضعة ساعات |
Burmese bir kaç saat önce vardı. | Open Subtitles | لقد كان قُطاع الطُرق هُناك منذ . بضعة ساعات |
bir kaç saat önce ölüydün. | Open Subtitles | لقد كُنْتِ ميتة من الناحية القانونية قبل بضع ساعات |
Ölüm bir kaç saat önce gerçekleşmiş. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي يقدر انها قتلت قبل بضع ساعات |
Bunu bir kaç saat önce yaptırdım. Şimdi mutlu musun? | Open Subtitles | لقد فعلته بنفسي قبل ساعتين هل انت سعيدة الان ؟ |
bir kaç saat önce kapı sövesine çarptı. | Open Subtitles | أجل, حدثت قبل ساعتين اصطدمت بحدّ الباب. كنّا نفعل هذا في المدرسة |
bir kaç saat önce burda olmadığına inanmak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب تصديق أنه لم يكن موجودا منذ ساعات قليلة |
bir kaç saat önce, marinada birisi bana el salladı. | Open Subtitles | منذ عدة ساعات , كان هناك من يُشاور لى من البحيرة |
Biliyorsun , ben, bir kaç saat önce buradaydım | Open Subtitles | أتعلم، لقد كنت هنا منذ بضع ساعات أتجول في الأنحاء |
Ve daha bir kaç saat önce şahane bir orgazm yaşadın. | Open Subtitles | وفقط قبل ساعات قليلة, وصلتِ إلى ذروة كبيرة ودسمة. |
Demek istediğim, onunla bir kaç saat önce beraberdim, ve o az daha adamın kafasında bilardo topu büyüklüğünde delik açacaktı. | Open Subtitles | لقد كنت معها منذ بضعة ساعات ولقد كادت ان تفجر رأس الرجل ... أعني ما الفرق |
bir kaç saat önce buradaymış. | Open Subtitles | لقد كانت هنا منذ بضعة ساعات |
bir kaç saat önce, son görevim krallık ve imparatorluktan ayrıldım. | Open Subtitles | قبل بضع ساعات كنت قد فرغت من أخر وجباتي كـ ملكٍ وأمبراطور |
bir kaç saat önce şehir merkezindeki bir Chicago lokantasında yalnız bir silahlı adam 3 kişiyi ateş ederek öldürdü. | Open Subtitles | قبل بضع ساعات مسلح وحيد قتل 3 أشخاص داخل مطعم صغير بوسط شيكاغو |
Şafak sökmeden bir kaç saat önce sınırı geçtik. | Open Subtitles | عبرنا الحدود قبل ساعتين من الفجر. |
Daha bir kaç saat önce teklif etti bana zaten. | Open Subtitles | هو, تقريباً, طلب يدي قبل ساعتين |
bir kaç saat önce, solunum yetmezliği. | Open Subtitles | نعم لقد فشل الجهاز التنفسى منذ ساعات قليلة |
Komşusunun dediğine göre Randy bir kaç saat önce çıkmış, nereye gittiği belli değil. | Open Subtitles | الجار يقول أن " راندي " رحل منذ ساعات قليلة ولا يعرف إلى أين ذهب |
Sadece bir kaç saat önce benim ne denli onurlu biri olduğumu söylüyordunuz. | Open Subtitles | منذ عدة ساعات فقط, كنت تمتدحنى وتصف نبلى واخلاقى |
Eğer, Başkanla bir şey konuşacaksak, bir kaç saat önce sekreteri tarafından görev yerimi terketmemin söylenmesi olur. | Open Subtitles | إن كنا سنناقش شيئاً، فهو أنه طلب مني أن أترك مركزي من قبل سكريتيرته منذ عدة ساعات. |
Sabah saatlerinde çekilen bu video bir kaç saat önce internete yüklendi. | Open Subtitles | مقطع الفيديو هذا, تم وضعه على الإنترنت منذ بضع ساعات فحسب... تم تصويره في وقت سابق اليوم |
Onu bir kaç saat önce gördüm. üzerinde bu gömlek vardı. | Open Subtitles | رأيته قبل ساعات قليلة , عندما ارتدى هذا القميص. |