Daima birlikteyiz ve ben bir kadınla birlikte yaşadığını bile bilmiyorum. | Open Subtitles | نحن دائما معا و لا أعرف حت انك تعيشين مع امرأة |
Annesi olmayan bir kadınla birlikte olduğumu nasıl söylememi bekliyorsun ki? | Open Subtitles | كيف من المفترض أن أقول له أنني مع امرأة ليست أمه |
Anno, eşcinsel evliliğe karşı, veya eskiden karşı olan, eski bir polis ve Anne, başka bir kadınla birlikte yaşayan bir mühendis. | TED | وهو شرطيٌّ سابق وضد، أو كان ضد، زواج المثليين، وآني، وهي مهندسة تعيش في شراكةٍ منزليةٍ مع امرأة أخرى. |
Elimizdeki teknolojiyi kullanarak onu, beyaz bir kadınla birlikte olduğu bir filme yerleştirebiliriz. | Open Subtitles | بإستخدام صور موجودة, يمكننا وضعه فى فيلم جاهز مع إمرأة بيضاء. |
Başka bir kadınla birlikte olmadığına da yemin etmiştin. | Open Subtitles | حين غبتَ الليل بطولها، أقسمتَ لي أنّك لم تكن بصحبة امرأة أخرى |
Şu anda bir kadınla birlikte Kyle Barnes'ın evinde. | Open Subtitles | إنه بمنزل (بارنس) الآن ومعه امرأة ما |
Bazen, bir kadınla birlikte yaşamam gerektiğini düşünüyorum. İnanmıyorum. | Open Subtitles | أحيانا أعتقد أنني من الأفضل أن أعيش مع امرأة |
Yani, burada çok hoş bir kadınla birlikte oturuyordum gerçektenmükemmel biriydi ve de ... | Open Subtitles | اعني اني جالس هنا مع امرأة لطيفة وهي رائعة |
Sadece başka bir kadınla birlikte olduğunu bilmen gerekiyor. | Open Subtitles | أنتِ تحتاجين فقط لتعرفي إنه كان مع امرأة أخرى |
Juan Antonio'nun diğer yaratıcı erkekler gibi bir kadınla birlikte yaşaması gerekiyordu ve Cristina'ya yanına taşınmasını teklif etti, o da kabul etti. | Open Subtitles | خوان أنطونيو، ككل الرجال المبدعين أراد أن يعيش مع امرأة و دعا كريستينا لتعيش معه و قد قبلت |
Bütün bu süre boyunca annemi suçlamamı izlerken burda başka bir kadınla birlikte miydin? | Open Subtitles | و جعلتني ألوم أمي طوال الوقت و قد كنت تعبث مع امرأة أخرى ؟ |
16 yaşındayken evli bir kadınla birlikte oldum. - Üniversitedeyken ciddi miktarda ot içtim. | Open Subtitles | عندما كنت بِالـ16 مِن عمري، مارست الجنس مع امرأة متزوجة. |
40 yaşındayım ve asla bir kadınla birlikte olamayacağım. | Open Subtitles | أنا في الأربعين من عمري. لن أكون مع امرأة أبداً |
Ama bir kadınla birlikte şarkı söylemen gerekecek. | Open Subtitles | ولكن على شرط أن تغنى أغنية مشتركه مع امرأة |
Birlikte geçirdiğimiz o çılgın geceden sonra beni başka bir kadınla birlikte görmeye dayanamıyorsun. | Open Subtitles | أنا و أنتِ حظينا بليلةٍ جنونية معاً وها أنتِ لا تحتملين أن تشاهديني مع امرأة أخرى |
İşte burada bir kadınla birlikte onu tanıdığımı sanmıyorum. | Open Subtitles | هاهو و هو مع امرأة, لكنني لا أعتقد أنني أعرفها. |
Kızlarla yeterince ilişkim oldu. Sanırım bir kadınla birlikte olmak için hazırım. | Open Subtitles | لقد اكتفيت من الفتيات، أعتقد أنني مستعد لخوض علاقة مع امرأة. |
Yani ben bir yetişkinim, ve yıl 2015, ve ben bir kadınla birlikte olmak istediğimi kabul etmeye hazır değilim. | Open Subtitles | أعني، أنا بالغة راشدة ونحن في عام 2015 ولست جاهزة للاعتراف أنني أريد أن أكون مع امرأة |
Seni epeydir bir kadınla birlikte görmedim. | Open Subtitles | ما رأيتك مع إمرأة في مدّة طويلة. في الحقيقة، أنا لا أعتقد أبدا رأيتك مع إمرأة. |
Carl, gerçekten bira için seks yapan bir kadınla birlikte olmak ister misin? | Open Subtitles | كارل،هل حقاً تريد أن تكون مع إمرأة تبادل الجنس مقابل الجعة ؟ |
Olduğunu düşündüğüm şey başka bir kadınla birlikte olmak için dışarı çıkmış olduğun. | Open Subtitles | أعتقد أن ما حدث هو أنك خرجت لتكون بصحبة امرأة أخرى |
Şu anda bir kadınla birlikte Kyle Barnes'ın evinde. | Open Subtitles | إنه بمنزل (بارنس) الآن ومعه امرأة ما |
Hiç Latin Amerikalı bir kadınla birlikte oldun mu? | Open Subtitles | فقط ... هل سبق لك أن كنت بصحبة إمرأة لاتينية؟ |