Biz burada yokken, bir karar vermek için fırsatın ve vaktin olacak. | Open Subtitles | ذلك في حين أننا قد ولت، سيكون لديك الفرصة والوقت لاتخاذ قرار. |
bir karar vermek için karıma danışmaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا لست بحاجة إلى إذن من زوجتي لاتخاذ قرار |
Ben, o tür bir karar vermek için henüz hazır değilim. | Open Subtitles | بين, انا لست مستعده لاتخاذ قرار كهذا بعد. |
Sence şu an gerçekten böyle bir karar vermek için doğru bir zaman mı? | Open Subtitles | أتعتقدين حقاً أنّ الآن هو الوقت المناسب لاتخاذ قرار كهذا؟ |
Hayatımı değiştirecek bir karar vermek için 21 dakikam var. | Open Subtitles | لديّ 21 دقيقة لاتخاذ قرار يغيّر حياتي |