Burası güvenli bir kare o yüzden kart çekmene gerek yok. | Open Subtitles | إنها فى الحقيقة مربع آمن لذا ليس عليك أن تأخذ بطاقة |
Bölünmüş birimlerin diğer örnekleri ise, bir kare çikolota, bir dilim portakal ve bir dilim pizza. | TED | مربع من الشوكولاته، قطعة من برتقالة وشريحة من البيتزا. الشيء المهم حول الوحدات أنه بمجرد إنشائنا لوحدة جديدة، |
Bunu saymanın eğlenceli bir yolu, bir kare çizip her köşeye bir enstrüman koymak ve köşegenleri çizmektir. | TED | أحد الطرق الممتعة لعدهم هي عمل مربع ووضع أداة في كل زاوية منه ورسم خطوط قطرية |
Peki, çemberin alanını alıp aynı alana sahip bir kare nasıl oluştururum? | TED | ولكن كيف يمكنني أن أخذ مساحة الدائرة وإنشئ مربعاً بنفس المساحة؟ |
Yani, yüzünün olduğu bir kare bile çekememişsin. | Open Subtitles | أعني، ألم تستطع حتى ولو لقطة واحدة لوجهه |
Yüzünün gözüktüğü bir kare yakalayamadım müdürüm. | Open Subtitles | حسناً، مازالنا لم نحصل على لقطة واضحة لوجه بعد، أيها المدير. |
Bu sebeple Google Küresel Bilim Fuarı'nın büyük ödülünün sahibi olmak --sevimli bir kare, değil mi?-- bu benim için çok heyecan ve onur verici bir olaydı. | TED | لهذا السبب تم اختياري لاكون الفائزة بالجائزة الكبرى لمسابقة معرض جوجل العالمي للعلوم صورة جميلة , صحيح؟ .كان ذلك مثيراً جداً بالنسبة لي, وكان شرفاً عظيماً |
İkinci olarak şef tam kare olmadığını söyledi ancak yeniden yalan söyledi, bu da sayının aslında bir kare olduğu anlamına geliyor. | TED | ثانياً، قال الطاه بأنه لم يكن مربع تام ولكن كذب أيضاً، مما يعني أن الرقم حتماً مربع. |
Tabloları kare ızgara şeklinde görerek tek seferde bir piksel ya da küçük bir kare doldurabilir. | TED | بمعاملة اللوحات كشبكة مربعات، يمكن أن يملأها ببكسل واحد، أو مربع صغير، في كل مرة. |
İşte bir kutu, bir kare, içinde elmas olan bir yuvarlak, vs. | Open Subtitles | سأقول صندوق مربع ، دائرة بها الماس لا .. |
Beş kare, eksi dört kare bir kare eder, bir bölü yirmi. | Open Subtitles | خمس مربعات طرح أربعة مربعات... الناتج مربع واحد , جزء من العشرون... |
bir kare, en fazla altı noktadan oluşabiliyor yani her harf bu noktaların bir kombinasyonu. | Open Subtitles | كل مربع يتكون من 6 نقاط، وكل حرف يمثل مزيج من تلك النقاط |
Çıplak gözle bakıldığında bir kare gibi görünüyor posta pulundan daha küçük fakat mikroskop altında bakıldığında gördüğünüz insan gözüyle görülemeyen binlerce minik çıkıntı. | TED | بالنسبة للعين المجردة تبدو تماماً وكأنها مربع أصغر من طابع بريدي، لكن تحت المجهر ماتراه هو ألاف من النتوءات والبروزات الصغيرة والتي هي محجوبة عن العين البشرية |
Ve eğer peygamberdevesini tek bir kesilmemiş kağıttan katlamak yterince ilgi çekici değilse, o zaman iki tane peygamberdevesini tek bir kare kareden yapabilirsiniz. | TED | و إذا كان طي حشرة "عرسوف" واحدة من مربع ورقي غير مقصوص ليس مدهشا بدرجة كافية يمكنك صنع عرسوفان من مربع ورقي واحد و غير مقصوص |
10, 100, ya da 1,000 büyüklüğünde bir kare yapmak istersek eğer tek başına DNA origamisi kullanıyorsak isteiğimiz sayının karesi kadar DNS iplikçikliği kullanmamız lazım. Yani 100, 10.000 ya da bir milyon DNA iplikçiği. | TED | ان اردناه مربع بحجم 10 او 100 او 1000 ان استخدمنا فحسب اوريجامي الحمض النووي فاننا سنحتاج عدد من شرائط الحمض النووي تبلغ حجم المربع المطلوب مرفوع للأس 2 لذا نحن نحتاج 100 أو 10000 او مليون من شرائط الحمض النووي |
Bu daire, bu da bir kare. | TED | "هذه كرة, "و هذا.." "شكل مربع." |
Bunun için bir kare oluşturalım. | Open Subtitles | نحن سنشكل مربع لهذا الأمر |
Sonra içine bir üçgen ve bir kare yerleştirip bu şekilde devam ediyoruz. | Open Subtitles | ثم ارسم مثلثاً بداخلها، ثم مربعاً واستمر على هذا النحو. |
Ah be, o piçin yüzünü görebilmek için bir kare yeterdi. | Open Subtitles | نحتاج إلى لقطة واحدة ترينا وجه ذلك الوغد |
Altı buçuk saattir buradayım ve bir kare çekebildim. | Open Subtitles | لقد كنت هنا لست ساعات ونصف ولقد حصلت على لقطة واحدة. |