"bir kişilik" - Traduction Turc en Arabe

    • لشخص واحد
        
    • لشخص إضافي
        
    • يتمتع بشخصية
        
    • يكفى لواحد
        
    • لفرد واحد
        
    • بالشخصية
        
    Sizi de götürürdüm ama aptal kafam, kaçış podunu bir kişilik yapmışım. Open Subtitles كنت سأود أخذكم معي , لكن لحماقتي بنيت حجرة هروبي لشخص واحد
    Gönderdiği yemek bir kişilik. Open Subtitles خلال هذه الليلة الطويلة أرسل طعام لشخص واحد
    Ayrıca, Dr.Bender adına bir kişilik rezervasyonum olacaktı. Open Subtitles أيضاً, لدي حجز لشخص واحد بإسم الدكتور بيندر
    bir kişilik daha yapsan iyi olur, hanımefendi Zack'i çağırmış. Open Subtitles حسناً، عليكَ أن تطبخ لشخص إضافي معنا لأنها دعت (زاك).
    - Sadece bir kişilik yer var. - Hayır, ben sığamam! Open Subtitles هـذا المزلاج يتـسع لشخص واحد فـقط , لا , لا يـناسب حجمي
    bir kişilik masa rica edecektim. Risottonuzun muazzam olduğunu duydum. Open Subtitles أريد طاولة لشخص واحد سمعت ان مطعمكم هائل
    bir kişilik masa rica edecektim. Risottonuzun muazzam olduğunu duydum. Open Subtitles أريد طاولة لشخص واحد سمعت ان مطعمكم هائل
    bir kişilik çorba ve tavuklu sandviç istiyoruz. Open Subtitles نريد بعض الحساء وشطائر الدجاج لشخص واحد
    bir kişilik yeri olan bir araçla mı? Open Subtitles و تلك السفينة .. لشخص واحد فقط
    Sadece bir kişilik yer var gibi. Open Subtitles يبدو أن المكان يتسع لشخص واحد فقط
    Üzgünüm kaptan sadece bir kişilik yer var. Open Subtitles آسفة يا كابتن المكان لشخص واحد فقط
    Aslında, masada bir kişilik daha yer var mı? Open Subtitles في الحقيقة , هل هناك مساحة لشخص واحد ؟
    Sadece bir kişilik var. Open Subtitles هذا يكفى لشخص واحد فقط. ‏
    Evet, fakat bir kişilik istiyoruz. Open Subtitles نعم, لكننا نريد لشخص واحد
    bir kişilik rezervasyon lütfen. Open Subtitles حجز لشخص واحد رجاءً
    Her zaman bir kişilik. Open Subtitles دائماٌ لشخص واحد
    bir kişilik masa lütfen. Open Subtitles منضده لشخص واحد اذا سمحت
    - Hâlâ bir kişilik yeriniz var mı? Open Subtitles -أما زال لديك متسع لشخص إضافي ؟
    Gözde milyarderinin acayip bir kişilik bölünmesi var gibi. Open Subtitles يبدو أن المليونير المفضل لدينا يتمتع بشخصية منفصلة
    Hey, bir kişilik daha yeriniz var mı? Open Subtitles لديك مكان يكفى لواحد أكثر؟
    Saat dokuzda bir kişilik kahvaltı lütfen. Open Subtitles وجبة إفطار لفرد واحد فى التاسعه من فضلك
    Anladığım kadarıyla ağır bir kişilik bölünmesi yaşıyor. Open Subtitles بقدر ما يسعني أخبارك إنها بخضم حالة إنفصام بالشخصية حقيقية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus