| Bu hoşnutsuz bir çalışan, kıskanç Bir komşu olabilir. | Open Subtitles | هذا ربما يكون من فعل موظف مفصول أو جار حسود |
| Yani ben burada... iyi Bir komşu olmak için elimden geleni yapıyorum değil mi? | Open Subtitles | اعني ها انا ذا احاول جهدي لأكون أفضل جار صحيح |
| Bir komşu mutfak camından bir tava kızgın yağ döktü. | Open Subtitles | جارة لنا سكبت وعاء من الزيت الساخن من نافذة مطبخها. |
| Bir komşu olanları gördü ve onu babasına götürdü. | Open Subtitles | أحد الجيران يرى ذلك , يقوم بأخذها لوالدها |
| Bir komşu arayıp gürültü yaptığımızı söylemiş. | Open Subtitles | احد الجيران هو من ابلغهم وقال اننا كنا مزعجون جداً |
| Dinle, bizim Bir komşu var bizim katta az yaşlınacanadır. | Open Subtitles | اسمع , الجار الذي بنفس الطابق كبير بالعمر |
| Meraklı Bir komşu, ölen kadının ayrıldığı kocasından korunmak için birkaç ay önce silah satın aldığını söyledi. | Open Subtitles | هناك جار متطفل جاء يقول بأن المتوفى إشترى السلاح قبل أشهر للحماية من زوجها المزعج |
| iyi Bir komşu, dürüst çalışmanın değerini bilen bir adam ve ailesine karşı sorumlu, Jonathan Kent. | Open Subtitles | جار طيب رجل يعرف قيم إخلاص العمل و مسؤوليات العائلة إنه جوناثان كنت |
| Burada toprağın altına koydukları kişi, ... baskınların birinde,... iki ateş arasında kalmış Bir komşu. | Open Subtitles | والرجل الذي يضعونه في الارض هناك هو كان جار في احد السرقات وقع في مرمى النيران |
| Ondan kurtulmak için bir dakikan var yoksa sokak partisinde Bir komşu eksik olacak. | Open Subtitles | أمامكِ دقيقة واحدة للتخلص منها وإلا سينقص جار من هذا الحيّ |
| Büyüdüğünüz yerdeki Bir komşu, tek gecelik ilişki partneriniz ya da ailenizden biri. | Open Subtitles | جار ترعرعت معه، كُنت معه لليلة أو حتى فرد من عائلتك |
| Arıların da iyi Bir komşu olabileceğini bilmenizi istedi. | Open Subtitles | يريد أن يخبرك أن النحل يمكن أن يكون جار جيد أيضاً |
| Her akşam kendini sergileyen Bir komşu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أن هناك جارة تقوم بدور مع نفسها كل ليلة |
| - Çok ilgili Bir komşu. - Haftada iki kez Rosings Park'a yemeğe gidiyoruz! | Open Subtitles | ـ أنها جارة فى غاية اللطف ـ نحن نتعشى فى روزينج بارك مرتين فى الأسبوع |
| Senin için çok anlam taşıdığı açık ve iyi Bir komşu olmak istiyorum. | Open Subtitles | .. إنه يعني الكثير لك وأريد أن أكون جارة ودودة |
| Kokain ürettiğimizi düşünen Bir komşu var. | Open Subtitles | هنـاك أحد الجيران من يعتقد أننا نصنع الكوكاييـن. |
| Kokain ürettiğimizi düşünen Bir komşu var. | Open Subtitles | هنـاك أحد الجيران من يعتقد أننا نصنع الكوكاييـن. |
| Bir komşu mutfakta sürekli ötüp duran bir su ısıtıcıdan şikayet etmek için aramış. | Open Subtitles | احد الجيران اتصل ليشتكي من صوت ابريق شاي في المطبخ استمر بالصفير |
| Belki siz, belki okuldan biri ya da sapık Bir komşu. | Open Subtitles | ربما أنت، أو فتوة المدرسة أو الجار الغريب |
| diye sordu. Neal 20 yılın üzerinde gazetecilik tecrübesine sahip fakat bir gazeteci olarak değil, yardım etmek isteyen Bir komşu olarak geldiğini belirtti. | TED | نيل كان خبيرًا لأكثر من 20 سنة في الصحافة، ولكنه أوضح أنه ليس معنا كصحفي، بل كجار يريد المساعدة. |
| -Sordum. Senin kendinden başkasını umursamayan korkunç Bir komşu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد سألتها وقالت أنك جاراً كريهاً ولا تهتم بأحد إلا نفسك |
| Sana söz veriyorum Michael, iyi Bir komşu olarak kalırsan, ki öylesin, onu geri alırsın. | Open Subtitles | أعدك يا مايكل إن ظللت جارا جيدا وأنت كذلك فعلا سيعود لك إبنك |