Çok meşgul olmalısınız. Tahlillerinizi bir kontrol etmek istedim. | Open Subtitles | لابد أنك كنت مشغولاَ أردت التحقق من فحوصاتك |
Peki madem ki konuşmak istemiyorsunuz size şunu söyleyeyim siz bir kontrol mayyağısınız. | Open Subtitles | حسناً، لا تريدينني أن أتعاطف معك؟ سأكون فظاً إذاً أنتِ شخص مهووس بالسيطرة |
- Önemli olduğunu sanmıyorum ama bunu bir kontrol etsem iyi olacak. | Open Subtitles | سيدتي، أنا متأكد بأنه لا شيء لكن يجب أن أتحقق من ذلك |
Bilgilerini kopyalamış olmalılar. Bilgisayarlarını bir kontrol edelim. | Open Subtitles | حسناً ، يمكن أن يكون استنسخ بياناته دعينا نتحقق من أجهزة كمبيوترتهم |
Bu bir kontrol mekanizması, sahtekarlıklarla bizi buraya getiren yalan. | Open Subtitles | هذه هي آلية للسيطرة على الأكاذيب التي أتت بنا إلى هنا تحت ذرائع زائفة |
- Bence bir kontrol etmeliyim. | Open Subtitles | أعتقد أنّ على الذهاب هناك للتحقق من هذا الأمر |
bir kontrol et, Josh. | Open Subtitles | تحقق من الأهداف لي تحقق من الأهداف لي جوش |
Uçuşları bir kontrol edip, uygun olan var mı bakabilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيعى ان تتفقدى بعض الرحلات وترى ماهو متاح ؟ |
Bu zaman kapsülü, tek yolculuk için yetki verilmiş bir kontrol diski algıladı. | Open Subtitles | لقد رصدت مركبة الزمن هذه حضور قرص تحكم مصرح به، صالح لرحلة واحدة |
Evet, seni bir kontrol etmek, nasılsın diye görmek için uğradım. | Open Subtitles | لقد اتيت لكي اطمئن عليك.. وارى كيف هو حالك. |
Dışarıda isyan çıktı, bir kontrol etsen iyi olur. | Open Subtitles | هناك شغب بالخارج ، من الأفضل التحقق من ذلك |
Müdürden bir kontrol etmesini isteyeyim. | Open Subtitles | سأطلب من مدير الجنازة التحقق من ذلك الآن. |
Müdürden bir kontrol etmesini isteyeyim. | Open Subtitles | سأطلب من مدير الجنازة التحقق من ذلك الآن. |
Senin gibi bir kontrol delisi değişim için ne yapılmasını söylemekten zevk alabilir. | Open Subtitles | إن أمثالك من المهووسين بالسيطرة يحبذون أن تملى عليهم الأفعال من باب التغيير |
Eğer bir kontrol manyağıysa -ki Ryan öyle olduğunu düşünüyor- neden olmasın? | Open Subtitles | حسنا, ان كان مهووسا بالسيطرة, او ريان يظن ذلك, لم لا يفعل ذلك؟ |
Senden bir şey gelip gelmediğine bakmak için e-postalarımı her 10 saniyede bir kontrol ediyorum. | Open Subtitles | لا أفعل عادة هذه الأشياء. أتحقق من بريدي كل 10 ثانية لمعرفة ما اذا حصلت على شيء من يدكم. |
Ki bu da bana, mesaj servisimi bir kontrol etmem gerektiğini hatırlattı. | Open Subtitles | مما يذكرني, أريد أن أتحقق من رسائلي الصوتية... |
Okulu bir kontrol edelim. | Open Subtitles | ربما علينا أن نتحقق من المدرسة |
Belki de yillar içinde kendi bakis açinizi birbirinize empoze etmeye çalistiniz ve bu bir kontrol savasi haline geldi. | Open Subtitles | ربما كلاكما تحاولان أن توّجها منظوركما تجاه بعضكما البعض طول هذه السنوات و لقد أصبحت معركة للسيطرة |
İstersen onu bir kontrol edip geleyim? | Open Subtitles | لا تقلقي، أترغبين بأن أذهب للتحقق من الأمر؟ |
- Anladım. Adresini bir kontrol edin bakalım, ailesi falan var mıymış? | Open Subtitles | حسناً، تحقق من عنوانها، وانظر لو كان لديها أيّ عائلة هُنا. |
Uçuşları bir kontrol edip, uygun olan var mı bakabilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيعى ان تتفقدى بعض الرحلات وترى ماهو متاح ؟ |
Çok kullanışlı. Onunla ilgili güzel olan şey, uçurmak için bir kontrol çubuğu (joystick), onun gibi bir şey olmaması. | TED | والرائع بهذا الخصوص هو أنه، لتطييرها، ليس هناك عصا تحكم ألعاب، لا شيء كذلك. |
Bayan Marine, sizi 10 dk'da bir kontrol edeceğim. | Open Subtitles | سوف اطمئن عليك كل عشر دقائق مدام مارينو |
Seni bir kontrol etmeliyiz. Beyin sarsıntısı geçiriyor olabilirsin. | Open Subtitles | يجب ان نفحصك ربما اصبتي بارتجاج بالدماغ |
Yanmadığından emin olmak için bir kontrol edelim. | Open Subtitles | يجب أن نفحصه ونتأكد من أنه لم يحترق |
Bu bir kontrol noktası. | Open Subtitles | لكنها قضية برمجة للعقول |
İçeriden sesler gelince gidip bir kontrol edelim dedik. | Open Subtitles | جئنا فقط للاطمئنان على المكان سمعنا شخصاً بالداخل |
Yeni favori çalışanımı bir kontrol edeyim dedim. | Open Subtitles | فقط أريد تفقد الموظف الجديد المفضل لي |