"bir kunduz" - Traduction Turc en Arabe

• قندس
• القندس

Hayır... kemiriyor, ne de olsa bir kunduz.
لا ، هو .. هو يدخل بالقرض فهو .. هو قندس

Deneyebilirsin ama küçükken midilliye binmiş bir kunduz scooterlı ablamı toprak yol yarışında geçtiğinde öyle.
حسناً , يمكنك المحاوله , ولكن لم أقول هذا منذ كنتُ طفل عندما شاهدتُ مهر صغير و قندس علي خلفه

Eskiden, elinden aldığım her sevgili için bir sıkıntı yaşasaydım, ev arkadaşımın bir kunduz olduğunu düşünürdün.
في الماضي اذا كان عدد الشقوق في سريري يساوي عدد الأحباء الذي سرقتهم لكنت أعتقدتي أن رفيقتي في السكن هي حيوان قندس

Bu havuzunun bir kısmı, uç tarafında bulunan bir kunduz yuvası tarafından da, ekosistemin tamamını cok hassas bir denge içinde tutacak şekilde oluşturulmuştur.
تشكلت أيضا في جزء من قبل سد القندس في نهاية واحده مسكت النظام البيئي كله في توازن دقيق جداً.

Buradaki bir kunduz ve burada da akarsu, kavak, kızılağaç ve söğüt var.
هذا هو القندس. وهذا هو الجدول، و السبين و ألدير و صفصاف

O hâlâ güvenilmeyen bir kunduz.
انه لا يزال قندس لا يثق بالاخرين

Kafasına ölü bir kunduz kürkü takmış bir adama ne kadar güvenebilirsin bilemiyorum.
الذي يقوم بارتداء فرو قندس ميت على رأسه

Çocuklar evinizde bir kunduz olduğunu söyledi.
وفقاً للأطفال، لديك قندس يهرول بالأرجاء

Bu kuş beyinli aptal... Hey, bak. bir kunduz.
أيه الأبله انظر أنه قندس

"Kötü" bir kunduz olması şart değil.
"انه .. انه ليس بالضرورة قندس " سئ

Ayrıca bu bir kunduz, dağsıçanı değil.
إنه قندس ليس فأرا جبليا

Tabii iyi bir kunduz da değil.
كما انه ليس قندس " جيد " حقا

Dam You. Bu 1987 yapımı çizgi filmde bir kunduz üniversiteye gider...
عليك اللعنة) فيلم عن قندس يذهب) ...للجامعة انتج 1987 وهو من أفلام الكرت

Bildiğim bir kunduz var, Bob...
هناك حيوان قندس أعرفه، يدعى (بوب) !

Bu bir kunduz mu?
إنّه "قندس"؟

bir kunduz tarafından söylenen bir hikaye ile bitirmek istiyorum.
أريد أن أختم بقصه قالها القندس

Arada bir kunduz derisi takmayı tercih ederdi.
بشكل نادر جداً كان (دانييل) يفضل جلد القندس

Kendini beğenmiş görünmek istemem ama bir kunduz'a bakın, bir de Molly'ye.
لا أريد أن أبدو مغروراً... . إنظروا الى حال (القندس), و حال (مولي) و حالي أنا