| hiç utanmanız yokmu evime böyle nasıl girersiniz afedersiniz bayan hapisten kaçan bir mahkumu arıyoruz | Open Subtitles | ألا تخجلوا من اقتحام منزلي هكذا؟ نحن نبحث عن سجين هارب |
| Bu nedenle, bu kutsal geleneğin kutlandığı dönemde, bir mahkumu affedecek olmaktan dolayı mutluyum. | Open Subtitles | لذلك، يُسعدُني في هذا التقليد العظيم في هذا الوَقت المُقدَّس بمَنحِ العفو عن سجين |
| Bir nörolog için yüksek güvenlikten bir mahkumu MR'dan geçirmek yeterince kolay. | TED | من السهل حقاً على عالم أعصاب أن يضع سجيناً خطيراً داخل جهاز تصوير بالرنين المغناطيسي. |
| Sorun değil dedi. Sıradan bir mahkumu çekip çıkardı ve olduğu yerde vurdu. | Open Subtitles | قال لى لا مشكلة سحب سجيناً من الصف ، وأطلق عليه النار |
| 3 farklı eyalette oyuncak silahla 5 banka soymak suçundan 5 yıl ceza almış, ama başka bir mahkumu öldürünce cezası 20 yıla çıkmış. | Open Subtitles | لإستخدامه بندقية لعبة لسرقة خمس بنوك في ثلاثة ولايات مختلفة لكن عقوبته تمت زيادتها بعشرين عاماً بعد أن قتل سجين آخر |
| Çok güzel, Bay Glenn'in uzmanlığı! Hiç bir mahkumu dövdünüz mü? | Open Subtitles | حسنا جدا ، تخصص السيد جلين سيد جلين ، هل قمت بضرب سجين من قبل؟ |
| bir mahkumu taşıyorduk, ...ihtiyacımız olan bir bilgisi olan biriydi. | Open Subtitles | كنا ننقل سجينًا يتكتّم على معلومة احتجناها. |
| İyi de, bir mahkumu tam gün dışarı götürüp getirmek bir gardiyan için bile kolay değildir. | Open Subtitles | إخراج سجيناً لمدة دوام كامل ليس سهلاً حتى بالنسبة لحارس |
| Başka bir mahkumu bıçaklayıp 7 seneni 12 sene yaptığında 17 yaşında değildin ama. | Open Subtitles | لم تكن بالسابعة عشر عندما طعنت سجيناً أخر و 7 سنوات تحولت إلى 12 |
| Dün Çinli bir mahkumu sorguladım. | Open Subtitles | بالأمس استجوبت سجيناً صينياً |
| - bir mahkumu görmek istiyor. | Open Subtitles | يريد أن يري سجيناً. |
| 200 kişinin önünde başka bir mahkumu öldürmüş bir mahkum. | Open Subtitles | إنه سجين قتل سجين آخر أمام 200 شاهد |
| ...hücreme başka bir mahkumu getirdi. | Open Subtitles | جلب سجين آخر الى زنزانتي. |
| bir mahkumu Parlak Kanyon madeninden buraya getiriyormuş. | Open Subtitles | لقد عينوا لنقل سجين من سجن في منجم الوادي المشرق ويعودوا به الي هنا في كرايس |
| Bash, parası ve itibarıyla, hapishaneden bir mahkumu almış. | Open Subtitles | أن (باش) استفاد من موقعه وماله لكي يأخذ سجين من القلعة |
| Başka bir mahkumu öldürmüş. Nefsi müdafaa. | Open Subtitles | لقد قتل سجينًا آخر دفاعًا عن النفس |
| - bir mahkumu öldüren iyi bir adam... | Open Subtitles | رجل صالح قتل سجينًا معه |