Birisi önemli bir mesaj vermek istiyorsa, bu onların sorunu. | Open Subtitles | أحدهم يريد إرسال رسالة تدمير شاملة هذا شأنه |
Öyle ya da böyle pek hoş olmamış. Bunu her kim yaptıysa ya bir mesaj vermek istemiş ya da ondan bir beklentisi varmış. | Open Subtitles | أتعرفون، أياً كان من فعل هذا، فقد أراد إمّا إرسال رسالة أو احتاج لشيءٍ منه. |
Bence yarışmadaki biri bir mesaj vermek istemiş. | Open Subtitles | يَبدو لي مثل شخص ما في المسابقة أرادَ إرسال رسالة |
Sanırım birisi bana bir mesaj vermek istiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّ هُناك أحد يُحاول إرسال رسالة إليّ. |
Barbiero aracılığıyla bana özel bir mesaj vermek istemişler. | Open Subtitles | لقد أرادوا إرسال رسالة خاصة إلىّ من خلال باربيرو |
- Zengin ve bize bir mesaj vermek isteyen biri. | Open Subtitles | شخص يريد إرسال رسالة لنا |
Dün gece benim bölgemde çalıştığını öğrenip kızlarıma bir mesaj vermek istedim. | Open Subtitles | ثم، الليلة الماضية، أجد أنها العمل بلدي العشب، II... وصلت إلى إرسال رسالة إلى بناتي، رجل. |