1994 Nisan ve Ağustos arasında, bir milyon insan katledildi. | TED | كانت بين شهري أبريل و أغسطس من عام 1994 ، مليون شخص قتلوا ببشاعة هناك. |
Tokyo sokaklarına onun dönüşünü karşılamak için bir milyon insan çıktı. Gerçekten Japonya'nın savaş sonrası dirilişi harekete geçti. | TED | وخرج مليون شخص إلى شوارع طوكيو ليرحبوا به عندما يعود، وبذلك بدأت نهضة اليابان بعد الحرب. |
bir milyon insan canlı izledi. 6 milyon da internetten. | Open Subtitles | شاهدها مليون شخص على الهواء, و ستة ملايين بالإضافة, على شبكة الإنترنت |
bir milyon insan fotoğrafımı çekmeden adım atabildiğim mi var? | Open Subtitles | لا أستطيع التحرّك خطوة واحدة من دون أن يلتقط مليون شخص صورتي. |
Tüm dünyada onu takip eden bir milyon insan var. | Open Subtitles | هناك الملايين من الأشخاص حول العالم يتجسسون عليها |
Bakımevindeki bir milyon insan hayatla bağlarını koparmış. | Open Subtitles | هنالك ما يقارب مليون شخص في دور الرعاية يفقدون القدرة على التواصل مع الحياة |
Irak savaşında bir milyon insan öldü. Ne uğruna? | Open Subtitles | توفي مليون شخص في الحرب على العراق، ولأي غرض؟ |
Her yıl dünya çapında yaklaşık bir milyon insan sivrisinek kaynaklı hastalıklardan ölmektedir. Üstelik bu sadece insanların sayısı. | TED | أكثر من مليون شخص عالمياً يموتون سنوياً من أمراض ينقلها البعوض وهذا العدد فقط من البشر . |
Yılda bir milyon insan arabalarda ölüyor. | TED | مليون شخص يموتون سنويا في السيارات. |
Britanya'nın istismarı ve acımasızlığı bir rol oynadı fakat bu monokültür yüzünden bir milyon insan öldü ve iki milyon insan göç etmeye mecbur bırakıldı. | TED | كان لاستغلال بريطانيا للبلاد ووحشيتها دورًا في هذا، لكن هذه الزراعة الأحادية كانت السبب الأصلي وراء موت مليون شخص وإجبار مليونين آخرين على الهجرة. |
Senin gibi bir milyon insan gördüm ben. Bir milyon! | Open Subtitles | رأيت مليون شخص مِنْ أمثالك مليون شخص |
Sitede zaten bir milyon insan var, bir kaç milyonla da başa çıkabiliriz. (Kahkahalar) | TED | ولدينا مليون شخص في الموقع بالفعل ويمكننا إضافة المزيد (ضحك) |
Ve bu glikoz sorunları olan bir milyon insan onun FDA veri tabanında yaptığı, makine tarafından öğrenilen anlamsız dil, aslında gösterildi. | TED | إذا يمكن أن يُعاني ما يُقارب مليون شخص من مشاكل على مستوى الغلوكوز إذا تعرضت آلة التعلّم "المامبو جامبو" المدرجة في بيانات إدارة الغذاء والدواء |
ve bir hafta içerisinde bir milyon insan çalışmamı görmüştü, ve gerçekten birkaç gün içersinde tüm dünyadan mühendisler, öğretmenler, benim sistemimi veya bu çalışmanın bir türevini kullanımlarını gösteren kendi YouTube videolarını yayınlıyorlardı. Bunu ilerde daha sık görmeyi umuyorum, | TED | وخلال الأسبوع الأول، شاهد مليون شخص عملي وخلال أيام فقط، قام مهندسون، مدرسون وطلاب من حول العالم، بتحميل فيديوهاتهم لاستخداماتهم لهذا النظام أو مشتقات منه لذا أرجو أن أرى المزيد من هذه الأعمال في المستقبل |
Orada bir milyon insan var. | Open Subtitles | هناك يعيش مليون شخص. |
Demek ki, ilk bir milyon insan bunu döllenmek durumunda kalacak. | Open Subtitles | فيجب أن نكتفي بأول مليون شخص |
bir milyon insan ölecek. | Open Subtitles | سيموت مليون شخص |
Aşağıda bir milyon insan falan varken, nasıl olacak da koyunu Eski Ev'e götüreceğiz? | Open Subtitles | في وجود مليون شخص بالأسفل؟ |
Yıl 2001, Filipinler, Başkan Estrada -- bir milyon insan, yapılan yolsuzluklar hakkında birbirlerine kısa mesaj gönderdi, ve sonunda rejim yıkıldı, buna da "coup de text" (Kısa Mesaj Darbesi), dendi. Ardından geçtiğimiz sene Robert Mugabe yönetimindeki Zimbabve'nin ilk seçimi... | TED | في الفلبين في 2001، الرئيس إسترادا-- مليون شخص تراسلوا نصياً حول الفساد في تلك الحكومة، أدت في نهاية المطاف لإسقاط الحكومة، وكانت بالطبع، اطلق عليه " إنقلاب النص." بعدها في زيمبابوي الإنتخابات الأولى في سنوات حكم موغابي قبل عام. |
Dışarıda bu işi yapabilmek için can atan bir milyon insan var. | Open Subtitles | هناك الملايين من الأشخاص يتطوّقون للعمل مكانك |