Yaptığınız son derece zalimce bir numaraydı, Monsieur Poirot. | Open Subtitles | لقد كانت خدعة قاسية و قذرة تلكالتيقمتبها ياسيد" بوارو" |
Gerçek bir büyüye nazaran basit bir numaraydı. | Open Subtitles | لقد كانت خدعة أكثر مما تكون سحرا |
Basit bir numaraydı, ve o zamanlar sadece bir betik çocuğuydum ama yine de, o ufak numara bile, parmaklarımın ucunda uçsuz bucaksız bir potansiyel keşfetiğim hissini vermişti. | TED | لقد كانت حيلة بسيطة، وكنت حينها مجرد مبرمجة مبتدئةً، لكن بالنسبة لي، تلك الحيلة، جعلتني أشعر هكذا، وكأنني اكتشفت إمكانات لا محدودة على أطراف أصابعي. |
Uluslararası bir numaraydı ama başında ülke kodu yoktu, bu da demektir ki arama muhtemelen bir uydu telefonundan yapılmış. | Open Subtitles | كان رقماً دولياً لكن لم يكن هناك رمز قطري، مما يعني أن المكالمة |
Kişi adı da bir numaraydı. | Open Subtitles | هوية المرسل كانت مجرد رقم آخر. |
Kötü bir numaraydı. Hiç başlamamlıydık. | Open Subtitles | كان حفلاً سيئاً، ما وجب أن نحضره |
Okul, üniversite, mühendislik her şeyde bir numaraydı. | Open Subtitles | لقد كان الأفضل في كل شيء في يوم من الأيام قال لي : |
İyi bir numaraydı! Neler oldu? | Open Subtitles | لقد كانت خدعة جيدة ماذا حدث ؟ |
Şirin bir numaraydı. | Open Subtitles | كانت خدعة لطيفة. |
- Bu bir numaraydı. | Open Subtitles | لقد كانت خدعة |
bir numaraydı! | Open Subtitles | كانت خدعة |
Bu çok ucuz bir numaraydı. | Open Subtitles | هذه كانت حيلة رخيصة |
Dolaptan fırlamak ucuz bir numaraydı. | Open Subtitles | خزانه ملابس كانت حيلة رخيصة. |
Yaptığın pis bir numaraydı. | Open Subtitles | تلك كانت حيلة قذرة |
John Delario'nın bana bulduğu tek şey bir numaraydı. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي أحضره لي (جون ديلاريو) كان رقماً. |
Farklı bir numaraydı. | Open Subtitles | لقد كان رقماً مختلفاً |
Kişi adı da bir numaraydı. | Open Subtitles | هوية المرسل كانت مجرد رقم آخر. |
Johnny, bir numaraydı. Keşke sen de tanısaydın. | Open Subtitles | أوه (جوني), لقد كان الأفضل أتمنّى لو كنت تعرفه |