| Bir ortakla gitmek tehlikelidir. Katiller daima pusuya yatarlar. | Open Subtitles | على الجانب الآخر , الذهاب مع شريك خطير أيضاً القتلة يترصدون دائماً |
| Güney Dakota'da yaşamak, duygusal olarak gelişmemiş Bir ortakla çalışmak... | Open Subtitles | الحياة في جنوب داكوتا والعمل في المستودع ...مع شريك عاطفي |
| Benim evrenimdeki olayda Bir ortakla çalışıyordu. | Open Subtitles | في القضيّة التي عملنا عليها سابقاً، كان يعمل مع شريك. |
| Güvenemediğim Bir ortakla çalışamam. | Open Subtitles | ولا يمكنني اتخاذ شريك لا أستطيع الوثوق به |
| Bu iş güven işi. Güvenemediğim Bir ortakla çalışamam. | Open Subtitles | هذه وظيفة ثقة ولا يمكنني اتخاذ شريك لا أستطيع الوثوق به |
| Ölmeden önce Bir ortakla beraber çalıştıklarını düşünüyoruz. | Open Subtitles | لدينا سبب أنه قبل مماته، كان يتعاون مع شريك. |
| İtibarı yükselişte olan Bir ortakla barış sağlayacağın bir yol bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | أعني أريدك ان تجد طريقة لتصنع السلام مع شريك نفوذه في ازدياد هذا هو التملق |
| Başta Bir ortakla çalışmak istememiştim. | Open Subtitles | أتعلم، لم أرد العمل مع شريك في البداية. |
| Kart sayanlar bazen Bir ortakla çalışırlar. | Open Subtitles | أترين، ثمّة أمر بشأن الفائزين بلعب البطاقات... فهم أحيانًا ما يعملون... مع شريك. |
| Fakat Bir ortakla on sekiz bin çok daha iyi. | Open Subtitles | ولكن مع شريك ثمانية عشر أفضل بكثير |
| Bunu üzerinde Bir ortakla çalışacak olsaydım.... | Open Subtitles | لو انّى سأعمل مع شريك فى هذا |
| John Smith adıyla tanınan Bir ortakla birlikte çalışıyor. | Open Subtitles | " هو يعمل مع شريك يسمى بـ" جون سميث |
| Bay Blandon, o yıllarda Bir ortakla çalışıyor muydunuz? | Open Subtitles | سيد (بلاندون)، هل كنت تعمل مع شريك في ذلك الوقت؟ |
| Bir ortakla çalışıyorsun ama polis onu yakalamak üzere. | Open Subtitles | و أنت تعمل مع شريك |
| Yeni Bir ortakla çalışıyorum. | Open Subtitles | أعمل مع شريك جديد .... |