"bir oyun" - Traduction Turc en Arabe

    • إنها لعبة
        
    • لعبه
        
    • خدعة
        
    • لعبة واحدة
        
    • مجرد لعبة
        
    • لعبةً
        
    • لعبة صغيرة
        
    • هذه لعبة
        
    • اللعبة التي
        
    • لعبة فيديو
        
    • هذه اللعبة
        
    • لعبة من
        
    • لُعبة
        
    • تمثيل
        
    • إنها مسرحية
        
    Aslında bu çok iyi bir oyun. TED ويمكنك أن تلاحظ بالفعل إنها لعبة جيدة جدا.
    Doğru. Benim amigoluk yapmamla aynı sebep. Hepsi büyük bir oyun. Open Subtitles صحيح , نفس السبب الذي من أجله أشجع كلها لعبه كبيره
    Bunların hepsi, cezalı bir grup öğrencinin düzenlediği bir oyun. Open Subtitles إنها خدعة صنعها مجموعة من الطلبة يحملون فأساً ليتقنوا الدور
    Kazanması için bir oyun daha gerek. Open Subtitles لا يحتاج لأكثر من لعبة واحدة للفوز بالمباراة
    Bu sizin için bir oyun, değil mi? Ama ben oynamaktan sıkıldım. Open Subtitles هذة مجرد لعبة بالنسبة اليك اليس كذالك حسنا لقد تعبت من اللعب
    Eh, şimdi hepiniz ön-hücre uzmanı oldunuz. Şimdi bu ön-hücrelerle bir oyun oynayacağız. TED فبما أنكم أصبحتم الآن خبراء بالخلايا الأولية، سنلعب لعبةً مع هذه الخلايا الأولية.
    Eğer isterseniz yemekten sonra arkadaşça küçük bir oyun oynarız diye düşündüm. Open Subtitles اعتقدت انه يمكننا لعب لعبة صغيرة للأصدقاء بعد العشاء إذا كنت مهتم
    Aklıma başka bir şey gelmedi. Salak bir oyun zaten. Open Subtitles أنا لا أستطيع أن أفكر بأي شيئ إنها لعبة حمقاء على أي حال
    Zevk alıyor gibi görünmek zorundasın, bir oyun gibi. Open Subtitles يجب أن تتظاهروا بأنكم تستمتعون مثل إنها لعبة
    Bu sabah ayakkabımın içinde çakıl bulduğumda aklıma gelen yeni bir oyun. Open Subtitles إنها لعبة جديدة إبتكرتها هذا الصباح حينما ملئت حذائي بالحجارة تعجبني
    Sürekli lanet bir oyun gibi konuşuyorsun, dostum. Biliyor musun? Open Subtitles نعم انت دائما تتحدث مثل لعبه كبيره لعينه يا رجل
    ürettiğimiz de bu. Bu daha hafif bir oyun türü. TED ما نصنعه الان. انها لعبه من النوع البسيط
    Duygusal bağı oluşturmak bu şeyin ve sizin aranızdaki elektrokimyasal bir oyun hilesidir sizin daha düşünmeye fırsatınız bile olmadan önce. TED انها الاشياء التي تشكلت رابطة عاطفية بينك و بينها انها خدعة كهربائية كيميائية تحدث في دماغك قبل ان تفكر حتى في الامر
    Tekrar söylemekte fayda var; bu da optik bir oyun değildir. Ne görüyorsanız o. Diğer bir ifade ile, kamera hilesi yok. Bu algısal bir yanılma. TED مجدداً هذه ليست خدعة بصرية. هذا ما سوف تراه . بمعنى آخر أنها ليست مقاطع كاميرا إنها خدعة إدراك حسي
    Yalnızca bir oyun oynadık, ikincisini de oynamalıyız. Bir tane yetmez. Open Subtitles لقد لعبنا لعبة واحدة فقط ، يجب أن نلعب أخرى ، لا يمكنك الطيران بواحدة
    Arabada tekrar, tekrar ve tekrar oynayabileceğimiz tek bir oyun var: Dürtmece. Open Subtitles حسناً ، ليس هناك إلا لعبة واحدة يمكننا اللعب بها في السيارة مرة بعد مرة ، إضغطه
    bir oyun sadece, ablanla ben "Arkadaşlarla Sözcükler" oyununa sardık da. Open Subtitles تلك مجرد لعبة نلعبها انا واختي تطور الهوس بالكلمات مع الاصدقاء
    Önce bir oyun oynadığımızı sandım TED وفي بداية الأمر إعتقدت أننا نلعب لعبةً ما.
    Bunu ispatlamak için,küçük bir oyun icat etmeyi düşündüm. TED و الآن لأوضح لكم أكثر، فكرت باختراع لعبة صغيرة
    Bu özel bir oyun mu yoksa herkes katılabiliyor mu? Open Subtitles إذن، هل هذه لعبة خاصة أم يمكن لأي شخص الانضمام؟
    Ne tür bir oyun oynuyor bilmiyorum ama bu Hanover değil. Open Subtitles لا اعلم ما هي اللعبة التي يلعبها الان ولكنه ليس هانوفر
    Ben büyürken, video oyununda benden sergilemem beklenen maksimum beceri, bir oyun kolu ve ateşleme düğmesi ve basitçe el-göz koordinasyonuydu. TED عندما تربيت، كانت أقصى مهارة مطلوبة مني في لعبة فيديو هي تنسيق بسيط بين اليد والعين، قبضة التحكم وزر إطلاق النار.
    Bir keresinde kampındayken bir oyun oynadık. Oyunu bildiğinden eminim. Open Subtitles حسنا، في وقت ما بمعسكر الفرقة كنّا نلعب هذه اللعبة
    Yan çizgiden bir oyun arayışı içindeler, ve zamanları neredeyse tükendi. Open Subtitles انهم يتطلعون الى لعبة من الخط الجانبي وقد نفد الوقت تقريبا
    Çünkü randevuya çıkmak bir oyun ya da yarışma olmamalı. Open Subtitles لأنّه ليس من المُفترض أنْ تكون المواعدة لُعبة أو مسابقة.
    Mağdur gibi ortalıkta dolaşabilmen için hepsi bir oyun muydu? Open Subtitles هل كان كله مجرد تمثيل لذا يمكنك الخروج وانتي كالضحية؟
    Güzel oyundu. "Derin"likli bir oyun. Open Subtitles إنها مسرحية جيدة وهى عميقة أنا أعتقد هذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus