Yine de şunu açıkça belirtmek isterim ki istifa etmek gibi bir planım yok. | Open Subtitles | بأيَّة حال.. أريد أنْ أكون واضحاً ليس لدي أي خطط للإستقالة. |
Öğleden sonrası için herhangi bir planım yok. | Open Subtitles | حسناً ، ليس لدي أي خطط هذا العصر |
Önceden bir planım yok, doğaçlama yapıyorum. | TED | لذا ليس لدي خطة لها مسبقا ، ولكن يمكنني أن الارتجال ، عبر جعلها أطول أو أكثر حسب حركتي. |
- bir planım yok. - Sanırım nasılsa buraya girdiğim için. | Open Subtitles | ليس لدي خطط ، وأعتقد أن هذا سبب وجودي هنا |
Tanrım, bir planım yok ki. | Open Subtitles | كما تعلمين , لا توجد خطة مضمونة أوه , يا إلهي , ليس لديّ خطة |
Erteleyemeyeceğim hiç bir planım yok. | Open Subtitles | ليس لديّ خطط لا يمكن تغييرها |
Onlarca aranın herhangi birinde, her normal insanın yapacağı gibi "bu arada, bir planım yok" diyebilirdin. | Open Subtitles | ربما في إحدى الفرص الكثيره التي كان شخص طبيعي سيقول فيها بالمناسبة، لا أملك خطة |
İçiniz rahat olsun, Quahog'da kalmak gibi bir planım yok. | Open Subtitles | لا تقلق انا لا اخطط للبقاء في كوهاغ |
Eve dönmek gibi bir planım yok benim. Bilmiyorum valla. | Open Subtitles | ليست لدي أي خطط للعودة إلى الوطن |
bir planım yok. | Open Subtitles | ليست لدي أي خطط لليلة |
Ve seni ele vermek gibi bir planım yok. | Open Subtitles | وليست لدي أي خطط لفضحك |
Bu akşam bir planım yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي خطط الليلة. |
Henüz Tok'ra'larınki kadar başarıya ulaşabilecek bir planım yok. | Open Subtitles | حاليا ليس لدي خطة مكتملة أفضل من التوك رع |
Benim bir planım yok. | Open Subtitles | بالواقع هذه المره عليك القلق ليس لدي خطة |
Hayatımda ilk kez bir planım yok. | Open Subtitles | تعرف ،للمرة الأولى في حياتي ليس لدي خطة |
Senin ayakaltında olma gibi bir planım yok. | Open Subtitles | ليس لدي خطط لأكون بجانبك |
Benim hiç bir planım yok. | Open Subtitles | ليس لدي خطط على الاطلاق |
Özel bir planım yok. | Open Subtitles | ليس لدي خطط محددة . |
Onun için on yıllık bir planım yok, "şu an" planım var. | Open Subtitles | ليس لديّ خطة لعشرة سنوات من أجله .لديّخطة"في الحال"منأجله. |
Bak,benim hafta sonu için bir planım yok. Jake'le ben ilgilenebilirim. | Open Subtitles | اسمعني، ليس لديّ خطط في عطلة الأسبوع، يمكنني الاعتناء بـ(جايك) |
bir planım yok, Gerry. | Open Subtitles | لا أملك خطة ، جيري |
Şu anda öyle bir planım yok. | Open Subtitles | لا اخطط لذلك الأن |