"bir plastik" - Traduction Turc en Arabe

    • من البلاستيك
        
    • بلاستيكية
        
    Bütün bildiğim bir plastik parçasına işemek Open Subtitles كل ما أعرفه ، أن التبول على قطعة من البلاستيك لا يستهلك الكثير من الطاقة
    Bu alet, hayat kurtarmak için tasarlanmış bir sanat eseri olsa da sonuçta kalıplara dökülerek oluşturulan bir plastik parçası. Open Subtitles أقصد، إنها أداة مهمّة للحفاظ على الحياة ومع ذلك فهي تصنع من البلاستيك الذائب
    - Suratına dokunamıyorum, sadece bir plastik. Open Subtitles لا يمكنني أن ألمس وجهك، إنها صفيحة من البلاستيك.
    Gereken her şeyi bir plastik poşet içinde, köprü altındaki güç panosuna koyacağım. Open Subtitles سأترك كل شيء ستحتاج إليه في حقيبة بلاستيكية في خزانة كهربائية تحت الجسر
    Küçük bir plastik birim olan transistör, bizi birbirinin üzerine yerleştirilmiş statik tuğlalardan alıp her şeyin interaktif olduğu bir dünyaya getirecekti. TED كان الترانزستور وحدة بلاستيكية صغيرة ستأخذنا من عالم الوحدات الثابتة مكومة فوق بعضها البعض إلى عالم حيث كل شيء تفاعلي.
    Tamamen suya dayanıklı ve aslında bir plastik. Open Subtitles أنها مقاومة للماء تماماً وهى بلاستيكية بالفعل , أترى ؟
    Eskiden laptop olan bir plastik yığını var. Open Subtitles هنالك كتلة من البلاستيك كان كومبيوتر محمول في ماسبق
    Küçük, ince bir plastik parçasına bakarak aracı tanımlayabilmemi nasıl beklersin? Open Subtitles لماذا يفترض أي شخص أنني بحصولي على قطعة من البلاستيك صغيرة للغاية و التعرف بسهولة على نوع سيارة؟
    Her erkek bir plastik parçasına ihtiyaç duyardı. Open Subtitles أي شخص سيحتاج إلى كتلة من البلاستيك وربما تعمل ببطارية...
    Elimde büyük bir plastik ejderha var. Open Subtitles إنّي أحمل تنين كبير من البلاستيك
    bir plastik parçası var. Open Subtitles لقد وجدت قطعة من البلاستيك
    Sadece ucuz bir plastik parçası. Open Subtitles -إنّها مجرد قطعة من البلاستيك الرخيص
    Ayrıca o da bir plastik parçası. Open Subtitles انها قطعة من البلاستيك
    Var. Küçük bir de tekerleğim var. bir plastik topum, bir de sevimli zilim. Open Subtitles نعم له عجلة صغيرة مع كرة بلاستيكية و جرس صغير لطيف فيه
    Hiç kimse kafasına bir plastik parçası eklemek istemez. Open Subtitles لا احد سيرغب بوضع قطعة بلاستيكية في رأسه
    Görünüşe göre karşımızda bir plastik patlayıcı var C4, yaklaşık 2 kilo. Open Subtitles أرى بأننا نتعامل مع قنبلة بلاستيكية سي 4 حوالي 2 كيلوغرام
    Doktor eline bir plastik cerrahın bakmasını istiyor. Open Subtitles ستعمل الطبيب يريد بلاستيكية الجراح لمعرفة يدها ...
    Tüm yaşamı... bir plastik torbaya sığmıştı. Open Subtitles ...حياة بأكملها موجودة داخل حقيبة بلاستيكية
    -, Gül Hills kötü insanlar vardır - onları atmak için bir plastik torba ihtiyacınız var? Open Subtitles -هناك أشخاص سيئون في روز هيلز ، أتحتاج حقيبة بلاستيكية لترميها بهم؟
    Nadim Al-Haj 15 metre tüneli Noel ışığı kadar işe yarayan bir plastik bir şeyi yerleştirmek için kazmadı. Open Subtitles لا بد أنهم قد فوتوا شيئاً لم يحفر (نديم الحاج) نفقاً بعمق 50 قدماً لكي يضع كرة ميلاد بلاستيكية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus